İBRAHİM EKİNCİ
Sorun halka; çocuklara öğün mü verelim, iki saray daha mı yaptıralım?
Hiç sordunuz mu vatandaşa? “Bu harcadığımız sizin alın teriniz, vergileriniz. Bununla çocuklara okullarda bir öğün mü verelim yoksa iki saray daha mı yaptıralım?” Sordunuz mu? Sorun bakalım; “Çocuklarımızı mı besleyelim, ÖSO’yu mu besleyelim?” Sorun bakalım ne diyorlar? “Vergilerinizle çocuklarımızın eksiklerini mi kapatalım yoksa Somali’nin IMF’ye borcunu mu kapatalım?”
***
Hep söylerim ya… Ekonominin amacı nedir, ne iş görür? Hangi ekonomi doğru, hangisi eğridir? Halkı yoksul yaşatan, açlık sınırında yaşatan ekonomi doğru ekonomi olabilir mi? Ağrı Dağı kadar para yığanların yanında… Milyonlarca insanımız hayatın çile çukurunda çırpınıyor! İşte okullar açıldı. Bir çile kapısı daha açıldı demek bu. Ne izliyoruz? Bir yandan eğitimi çökertiyorlar, bir yandan geçimi. İlk gün çocuklara "Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi" dersi verilecekmiş. Okul değil kışla sanki! Bilim, sanat, kültür insanları değil siyasal İslamcılara emir eri yetiştirmek istiyorlar. AKP’li Hulusi Akar “Eğitimin amacı bilgi değildir” diye buyuruyor. Bilgiden, bilgili insandan korkuyorlar. “Cahil halkın ferasetine güveniyor” bunlar. Kışlaya, camiye, devlete ve tabi okullara siyaseti sokan totaliter kafanın titizlendiği tek şey bu. Uzmanlarının “yüzde 60’ı din” dediği bir müfredat yaptılar bunun için. Ama çocukların okula aç gitmesi, yaygın çocuk yoksulluğu gündemlerinde yok.
Yazalım buraya utanç verilerini. Dünyada, gıda enflasyonunda Arjantin’den sonra ikinci sırada yer alan Türkiye’de (% 44.88), çocukların beslenme çantasının nasıl doldurulacağını konuşuyoruz. TEPAV araştırması’na bakalım:
“Türkiye’de yoksul hanelerde yaşayan çocuk sayısı oldukça fazladır ve azalma eğilimi de göstermemektedir. (…) Yoksulluk eşiği hesabında eşdeğer fert geliri değil de kişi başına gelir kullanıldığında yoksul çocuk sayısı ve oranının hem düzeyi hem de trendi farklılaşmaktadır. Kişi başına medyan gelirin yüzde 60’ına göre hesaplanmış yoksul çocuk sayısı 2016’dan beri artış eğilimini sürdürerek 2022’de 9,59 milyon düzeyine ulaşmış; 2017’den beri artış eğiliminde olan yoksul çocuk oranı ise 2022’de yüzde 42,4’e yükselmiştir.
Başka verilere bakalım:
- Türkiye'de her 3 öğrenciden biri okula aç gidiyor![i] “Ebeveynler çocukları doysun diye kendi öğünlerinden feragat ediyor.”
- Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’na göre Türkiye’de 14,8 milyon kişi yetersiz besleniyor. 100 bin çocukta akut yetersiz beslenme (aşırı zayıflık), yaklaşık 350 bin çocukta ise yetersiz beslenme kaynaklı bodurluk (kronik yetersiz beslenme) görülüyor.[ii]
- 0-17 yaş arası yoksullukta Türkiye, OECD ülkeleri arasında en güncel verilere göre Kosta Rika’nın ardından en yüksek orana sahip ikinci ülke konumunda.
- TÜİK verisi, 15 – 17 yaş arası çocukların % 12’si okul dışında çalışıyor. Bu yaş aralığında okula gitmeyenlerin %32’si bir işte çalışıyor.
- 2020’de 15 – 17 yaş grubundaki çocuklarda %16,2 olan işgücüne katılma oranı 2023’te %22,1’e çıktı.
- 2023 itibariyle çocuklarda “maddi yoksunluk” oranı %33,3. (Bu çocukların evinde ısınma ve beslenme yetersiz)
- 7 milyon 34 bin çocuk “yoksulluk içinde.” Yani temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
- Eğitim Sen Bursa’nın araştırmasına göre öğrencilerin sadece %10’u düzenli süt içebiliyor, sadece %12,5’i yumurta yiyebiliyor. %25’i kahvaltı yapamıyor. Öğrencilerin aldığı gıdaların sadece %6,7’sini meyve sebze gibi besleyici gıdalar
- İstanbul özelinde Gaziosmanpaşa’daki bir aile hekimliği birimine kayıtlı 6-19 yaş arası çocukların verilerinden hareketle hazırlanan araştırmaya göre 5 çocuktan 1’i düşük kilolu, 4 çocuktan biri yüksek kilolu. %76,6’sına kansızlık tanısı var. Kız çocuklarında bu oran %85,2’ye çıkıyor (Ay Akdağ vd., 2021)
- “Sosyoekonomik gelişmişliği düşük ilçelerde yaşayan çocuk nüfusun yarısından fazlası, çocuk yoksulluğunun da yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşıyor.” (TEPAV)
- 2023’te 198 bin 541 erkek (en yüksek gerekçe suç), 85 bin 888 kız çocuğu (en yüksek gerekçe mağdur!) güvenlik birimlerine götürüldü.
- 2023’te 136 bin 284 erkek, 106 bin 591 kıç çocuğu güvenlik birilerine “mağdur” olarak getirildi.
- “Cinsel suç mağduru” olarak getirilen çocuk sayısı, erkek 3 bin 626, kız çocukları 22 bin 59. [iii]
Bütün bu sayıları çöpe atalım. Tek bir çocuk olsun. Bütün çocuklar doysun ama tek bir çocuğumuz aç kalsın… Varsın diğer her şey eksik kalsın, tek bir çocuğumuzun dahi aç kalmasına nasıl izin verilebilir? ÖSO’ya maaş ödeyen bir iktidarın çocuklara okullarda bir öğün vermemesi nereye konulabilir? Nasıl izah edilebilir? Bütün sıralamalarda dipte gezinirken, dünyada “insani yardım” miktarında (2020’de 8 milyar $, 2021 5,6 milyar $) ABD’yle yarışa çıkan bir iktidar, “para yok” mazeretine sığınabilir mi.[iv] Bize düşermiş gibi Somali’nin IMF’ye borcunu kapatan bir iktidar var.
Biz neden vergi veriyoruz? Hiç sordunuz mu vatandaşa, “Bu kadar vergi topladık, bununla çocuklara öğün mü verelim yoksa üç saray, bir uçak filosu ve bir varaklı koltuk mu yaptıralım?”
[i] İstanbul Planlama Ajansı (İPA) verisi:
[ii] Açlık Haritası, Haziran 2022 verisi.
[iii] TÜİK ve UNICEF, “Türkiye’deki Çocuklar 2023” raporu.
[iv] Dışişleri Bakanlığı: “Küresel İnsani Yardımlar Raporuna göre Türkiye, 2021 yılında gayrısafi milli gelirinin %0,86’sını insani yardım için ayırarak 2015’ten beri sahip olduğu “dünyanın en cömert ülkesi” konumunu sürdürmüştür. Keza, gerçekleştirdiğimiz 5,587 milyar Dolar tutarındaki insani yardımla, ülkemiz 2021 yılında ABD’nin ardından en fazla insani yardımda bulunan ülkeler sıralamasında ikinci sırada bulunmaktadır. 2020 yılında bu veriler, sırasıyla, 8,036 milyar ABD Doları ve %0.98 olarak gerçekleşmiştir.”