Üç-beş kuruşluk tazminat davaları

Komik denecek kadar düşük veya fahiş miktarlarda tazminat davası açmak, özellikle siyasetçiler arasında olağan hale geldi.

Çok geriye gitmeye gerek yok, 21 Kasım 2022 tarihinde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında 5 kuruşluk tazminat davası açtı.

24 Kasım 2020’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında açtığı davada aynı miktarı belirledi.

Bu anlamda, kuruş üzerinden tazminat istemekteki temel gayenin, medyada haber, sosyal medyada konuşulur olmayı hedeflendiği kolayca anlaşılıyor.

Siyasi taraftarlar, kendi partisinden birinin bu tür komik talepli tazminat davası açtığını öğrenince, özel bir sevinç duyuyorlar mıdır acaba? Diğer bir deyişle, sırf karşı tarafı küçük düşürme amacı taşıyan bu davalar, seçmenin yürek yağlarını eritmeye yetiyor mudur?

Sonraki soru da şu olsun: Temelinde kötü niyet olan bu davalarla mahkemelerin, hem de siyasiler tarafından meşgul ediliyor olması, etik midir?

***

Milyon talepli davalar da çok farklı değil, benzer faydanın hedeflendiği izlenimi veriyor.

Geçtiğimiz aylarda, AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, kendisine, 'Yüzde 10 Murat' diye hitap eden CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak hakkında 1 milyon TL'lik manevi tazminat davası açmıştı.

Fenerbahçe taraftarlarını sevilen ismi Rambo” lakaplı Okan Güler de modaya uydu. Sosyal medyadan kendisine küfür edenlere 10 milyon TL’lik tazminat davası açacağını söyledi. Davayı açsa bile, mahkemeler Rambo için bu miktarda bir tazminat kararı vermezdi.

Çünkü, istenen bedel ne kadar yüksek olursa olsun, mahkemeler tarafların ekonomik durumlarını göz önünde bulundururlar. Davacı ve davalının maaşları, diğer düzenli gelirleri, menkul ve gayri menkullerinin değeri tek tek hesaplanır.

Ayrıca, tazminatı kazanan tarafın bu bedel nedeniyle ‘zenginleşmemesi’, kaybeden tarafın da aynı şekilde ‘fakirleşmemesi’ gerekiyor. Bu ölçüyü göz ardı ederek verilmiş bir mahkeme kararı temyiz duvarına çarpar.

Davayı açan da biliyor, davalı da… Mahkemeler de farkında, toplum da… Herkes biliyor.

***

Avukat Akif Kurtuluş, sembolik miktarlar üzerinden açılan ucube tazminat davaları konusuna, ta 2017 yılında değinmiş. Fatih Terim ile Rüştü Reçber arasındaki düşük yoğunluklu tazminat çekişmesini, P24 Blog’ta ki “Hukukun ve hâkimin ‘alet’ edilmesi” başlıklı yazısına konu yapmış.

O dönem Milli Takım’ın teknik direktörü olan Fatih Terim, eski milli kaleci Rüştü Reçber’e 3 kuruşluk dava açmıştı. Reçber’in de karşılık olarak (Türklerin Anadolu'ya girdiği 1071 Malazgirt Meydan Muhaberesi'ne gönderme yaparak) 1071 liralık tazminat talebi olmuştu.


Kurtuluş yazısında, davaların manasızlığı üzerine şunları söylemiş:

Fatih Terim'in üç kuruşluk davasında - hadi niyet okumayalım- bu üç kuruş, hangi haksızlık duygusunu giderebilir? Yargılamayı yapan hâkim, tazminata esas oluşturacak kusurlu eylemi tespit ederse; hukuken, talepten daha fazlasına karar veremeyeceğine göre, beni hangi üç kuruş için uğraştırıyorsun, demeyecek mi? Kişilik haklarına saldırıldığını iddia ediyorsan, şahsi ceza davası hakkını kullanabilirsin. Ama hâkim olarak, senin üç kuruşunun peşine düşmemi istiyorsan, haydi başka kapıya demesi gerekmez mi? "Yok öyle üç kuruşa beş köfte" lafını böyle yerli yerinde kullanmak fırsatı, insan ömründe kaç kere önüne gelir, meseleye bir de buradan bakalım.

Gelelim Rüştü Reçber'e! Talep ettiği tazminat miktarı gerçekten ilginç. 1071 TL, aralarındaki didişmenin sembolik yüzünü göstermesi bakımından 'zekice' bulunabilir. Ben, muhatabı Terim'den bağımsız olarak çok sakil, dahası çok acımasız buldum.

Av. Akif Kurtuluş

Sakil buldum; "Üç kuruşluk" bir davaya Türklüğün örf, adet ve terbiyesiyle cevap vermedeki bu hafifliği nereye koyacağımı bilemedim. Zamanında koluna geçirdiği üç hilalli kaptanlık pazubandı gibi sırıttı durdu.

Acımasız geldi! Anadolu terbiyesinde, yol yordamında Türklerden öncesini yok sayan, ihmal eden bu ezberin cehaletle bir ilgisi vardır şüphesiz, ama çok acımasız bir ezber bu!”


Akif Kurtuluş şu sözlerle bitirmiş yazısını:


“1071 TL, böyle bir araştırmaya gerek duymadan çok kolayca her ikisi için de komik bir miktardır. Üç kuruşu sayabilecek olan da, zamanı varsa sabaha kadar saysın”.


***

Sırf dar sohbetlere konu olsun diye birbirlerine komik tazminat davası açanlar, toplumun üzerine yıktığı maliyetten habersizler, ya da umurlarında olmuyor.

Hele hele, siyasi rakibini değersizleştirme adına yargının araçsallaştırılması özellikle siyasilere hiç yakışmıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
ADNAN EKİNCİ Arşivi
SON YAZILAR