ADNAN EKİNCİ
Şebnem Korur Fincancı kararında adı geçen kitabın çocuksu öyküsü
Türk Tabipleri Birliği Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında verilen hapis ve tahliye kararı iki buçuk sayfadan ibaretti. Aslında hapis cezası ilk olarak 2 yıl 2 ay olarak belirlendi, ancak basın ve yayın yolu ile işlendiği için 3 yıl 3 aya çıkarıldı, hafifletici nedenlerden dolayı 2 yıl 2 ay 15 güne indirildi. Toplam ceza 2 yılın üzerinde olduğu için adli para cezasına çevrilmesine, ertelenmesine veya hükmün geri bırakılmasına gerek görülmedi.
Fincancı, ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan yargılandı ama, kararda cezanın TSK'ya yönelik yaptığı açıklamalar nedeniyle mi, yoksa bu açıklamayı gayriresmi bir haber kanalında yaptığı için mi verildiği konusu biraz muallakta kaldı. Gerekçeli kararla birlikte bu belirsizliğin netliğe kavuşması bekleniyor.
Gelgelelim, mahkeme tarafından maddeler halinde sıralanan karar içinde, gözlerden kaçan ilginç bir hüküm de vardı.
Sanık Şebnem Korur Fincancı’nın evinde yapılan aramada “ele geçirildiği” belirtilen Bejan Matur’un ‘Dağın Arkasına Bakmak’ adlı kitabının adli emanette tutulmasına devam kararı verildi.
Yargılamada teamüldendir, davanın temyizde bozulma ihtimaline karşı deliller muhafaza edilir.
***
Oysa kitap yasadışı değildi, hiç de olmamıştı, üstelik halen de kitapçılarda satılıyordu. Üstelik 2011 yılında basıldığında devlet nezdinde epey ilgi görmüştü.
Mesela, TRT 1 de kitabın tanıtımı yapılmış, Bejan Matur’la röportaj yayınlanmıştı. Hatta, Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2014 yılında düzenlediği bir yarışmada başarılı öğrencilere ödül olarak verildi. Kitabın, deyim yerindeyse şahane denilebilecek günleri oldu.
Sonra ne olduysa, “yapılan inceleme sonunda sakıncalı bulunduğu" açıklaması yapıldı. Ama üzerinden çok geçmeden kararın yanlışlıkla alındığı söylendi, dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı özür diledi. Avcı “ Sadece kitabın kapağındaki resme bakarak, bunun sakıncalı kitap olduğu izlemine kapılmışlar ve öğrencilere verdikleri kitapları toplamışlar. Bu doğru bir davranış değildi. O zaman kendisiyle de görüştüğümde bu düşüncelerimi ilettim. Ama kitap fuarı vesilesiyle bir kez daha Bejan Matur'dan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki bu uygulama nedeniyle özür diliyoruz. Yanlışlık yapılmış, düzelttik" şeklinde açıklama yaptı.
Velhasıl, Dağın Arkasına Bakmak’ın yazgısı, Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarındaki çocukların hazin öykülerine benziyordu. O nedenle kitabın Fincancı davasıyla ilgisi, mahallede çıkan yangın sırasında ortada kalıp, çevresindeki koşturmaları şaşkınlıkla izleyen bir çocuğa benziyordu.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada “Allah’tan korkun ya, Meclisin Kütüphanesindeki kitabı örgüt yayını ilan ettiniz, Allah’tan korkun!” diyordu.
***
2011 yılından bu yana ‘Kürt’ kavramı üzerinden esen siyasi rüzgarlar ve sivil dünya içindeki dalgalanma o kadar çok yön değiştirdi ki, Bejan Matur’un kitabın yayınlandığı günlerde söylediği “ Ben bu kitabı şiiri nasıl oluşturuyorsam öyle oluşturdum. Kitaba ekleme yapmadım. Ama fazlalıkları, arabesk kısımları, propagandayı, duygusal patlamaları attım. İnsanın derininde ne var, onlara ulaşmaya çalıştım” sözleri, zamanın ruhu içinde eriyip gitmişti.
Aynı dönemde Yıldıray Oğur ise kitapla ilgili şunları yazmıştı.
“Ancak bir şairin inebileceği kadar derinlere inen, siyasi, ajitatif tüm fazla kelamın törpülendiği bu kitapta, ne teröristler ne de kahraman gerillalar var. Kafasından kurşunlar uçarken Sezen Aksu şarkıları dinleyen gerçek insanların hikâyelerini anlatıyor Matur. “Değer miydi”, “Neden hâlâ dağdasın” sorularına iyi bir cevapları olmayan normal insanlarla tanıştırıyor bizi”.
***
Sonuç olarak Şebnem Korur Fincancı’nın 2 yıl 8 ay 15 gün ceza aldığı ve yargılamanın hukuki değil siyasi olduğuna yönelik tartışmalarının toz dumanı içinde kalmış bir kitabın öyküsü böyleydi.
Halen emanette tutulan kitabın başına gelenler, yangın yerinin ortasında bulunduktan sonra sahiplenilen, saçları taranıp cici elbiseler giydirildikten sonra tekrar sokağa bırakılan bir kız çocuğunun trajik macerası gibiydi.