KEMAL VURALDOĞAN
Adıma sahte e imza çıkarılmış olabilir mi?
Bazı mal veya hizmetleri satmak için özel olarak o iş için yetkilendirilmiş olmaya gerek yoktur. Bakkallarda, marketlerde, işportada satılan birçok ürün böyledir, çorap, gömlek, su, pasta, zeytin, ekmek, peynir vs.
Bazı mal ve hizmetleri ise sadece o iş için yetkilendirmiş şirket veya kişilerden alabilirsiniz. GSM hatları mesela. Sadece Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’u yetkilendirmiş iktidar sahipleri. E-imza da böyle bir şey, herkes üretemiyor, yetkilendirilmiş şirketlerin, Emniyet Genel Müdürlüğünün veya TÜBİTAK’ın tekelinde bu iş… Öyle ki e-imza üretebilecek şirket Telekomünikasyon Kurumuna yapacağı bildirimden iki ay sonra faaliyete geçebiliyor. Telekomünikasyon Kurumu, e-imza üretmek için başvuran şirketi yeterli görmezse izin vermeme yetkisine sahip.
Kamu kurumu çalışanları ve talepleri halinde serbest avukatlar için e-imzayı TÜBİTAK üretiyor. Emniyet çalışanları yani polisler için EGMSM. Şirketler ve bireyler için ise Telekomünikasyon Kurumundan yetki almış şirketler üretiyor e-imzayı. Buna göre bu şirketler/markalar, Arksigner imza, Ayyıldız imza, E-imzatr, E-Güven, E-Tuğra ve Türk Trust.
E-imza şirketleri hem teknolojilerini hem de hizmet süreçlerini güvenilir bir şekilde yürütmek zorunda. Güvenilir olduklarını gösterme yarışına girdikleri seçtikleri unvan veya markalar ile sabit. Ama sahte diploma skandalı doğru ise aralarında güvenilir olmayan(lar) var.
E-imza ilk olarak kamuda ve profesyonel mesleklerde kullanılmaya başladı. Avukatlar yıllardır dilekçelerine e-imza atarak UYAP’a yüklüyor. Serbest avukat olarak yaklaşık 12-13 yıldır e-imza kullanıyorum. Hakim, savcı veya kalem personeli de e-imza atarak belgeleri imzalıyor. Eczacılar, doktorlar, gümrük müşavirleri, mali müşavirler vs hep e-imza ile iş yapıyor.
Bu meslek mensupları e-imzaya alışınca şirket yöneticileri de e-imza kullanmaya başladı. İş yaşamında çok yaygın bir kullanım alanı var e-imzanın.
Tübitak ve EGMSM e-imza süreçleri kamu kurumları üzerinden yürüdüğü ve kamu kurumları e-imza başvurucularını kontrol ettiği için sahte e-imzaların TÜBİTAK kaynaklı olmadığını düşünüyorum.
Diğer şirketlerden e-imza alırken genel uygulama şu şekildeydi. E-imza üreten şirketler kimliğinizi nüfus cüzdanı veya TC kimlik kartı aracılığıyla kontrol ediyor, o kimlik sahibine e-imzasını teslim ediyordu. Teslim edilen e-imzalar usb bellek dediğimiz aletlere benzeyen içinde sim kartı olan bir araç. Tübitak e-imzalarının fotoğraflarına şu link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Bu usb bellekleri bilgisayara takarak çalıştırıyorsunuz. E imzanın bilgisayarda çalışabilmesi için o e imzaya özgü bazı ek programları da kurmanız lazım. E-imza ile işlem yapılabilen www.turkiye.gov.tr, UYAP, MERSİS gibi sitelerde genelde 4 veya 6 rakamdan oluşan şifrenizi girerek e-imza atabiliyorsunuz. E-imzanız ıslak imza ile aynı sonucu doğuruyor. Yani e-imza atan e imzasının sonuçlarına katlanıyor. “Ben yapmadım, Miki yapmıştır” deme şansınız yok.
E-imzayı kullanabilmeniz için aktivasyon yapmanız lazım
E-imzanın teslim edilmesi onu kullanabileceğiniz anlamına gelmiyor. E-imzayı kullanabilmeniz için aktivasyon yapmanız lazım. Adı bende saklı bazı şirketler sizin bildirdiğiniz GSM hattına SMS göndererek aktivasyon işlemlerini tamamlamanızı sağlıyordu. Somutlaştıralım. Öz Süper İtimatlı ve de İhtiyatlıoğlu E İmza Anonim Şirketinin kapısını çalıyorsunuz. Kimlik belgenizi ibraz ediyorsunuz. E-imzanızı yıllık almak isterseniz 2.000,00 TL (50 USD), 3 yıllık almak isterseniz 3.000,00 TL (75 USD) civarı bir ödeme yapıyorsunuz. Adres, cep telefonu vs bilgilerinizi paylaşıyorsunuz. Tercihinize göre aynı gün veya ertesi gün e-imza teslim ediliyordu. Sonrasında GSM hattınıza yani cep telefonunuza gelen kod ile aktivasyon işlemleri tamamlanıyor, e-imza aktif oluyor ve kullanıma hazır hale geliyordu.
Bu bilgiler ışığında sahte diploma rezaletini değerlendirdiğimizde iki olasılık çıkıyor karşımıza. Birinci olasılık şu: birileri sahte nüfus cüzdanı ile üniversitenin diploma düzenleme yetkisine sahip memuru adına e-imza çıkarttılar. İkinci olasılık ise e-imza şirketinde çalışan birileri kimlik kontrolü yapmadığı halde yapmış gibi kendisine verilen TC kimlik numarasına e-imza hazırladı Türkiye’de iki olasılık da mümkün.
Aklınıza şu soru gelebilir. Üniversite çalışan memurun adına sahte yeni e-imza çıkartıldığına göre eskisi yani gerçek e-imza neden iptal edilmedi. Mevcut uygulamada aynı anda birden fazla hatta 500-100 tane e-imza satın alabiliyorsunuz.
Bir kişi neden birden fazla e-imza satın alır? Muhtemelen e-imzasını çalışma arkadaşları ile paylaşıyordur. En iyi bildiğimi zannettiğim sektörden yanı adı adalet olan kendisi bambaşka bir şey olan âlemden örnek vereyim. Birçok avukat birden fazla e-imza satın alır ve kendisi büroda yokken bürosunda çalışan sekreter veya avukatlar, patron avukat adına UYAP’ta işlem yapar. Çünkü Türkiye’de iş güvenliğinden ziyade işin yürümesi, patronun çok kar edip az yorulması esastır. Kendimden biliyorum. Hakim veya savcılar, en azından bir kısmı kendi e-imzasını kalem (çalışma arkadaşları) personeli ile paylaşıyor.
Sahte diploma rezaleti ve bilmediğimiz başka sahtekarlıklardan sonra bir ön denetim mekanizması geliştirildi. Artık aktivasyonu cep telefonunuza gelen SMS ile değil e devlet üzerinden yapıyorsunuz. Yani adına e-imza düzenlenen kişinin e devletine girilmeden o e-imza aktif olmuyor, kullanılamıyor. E devlet üzerinden aktivasyon ile sahte e-imza rezaleti büyük ölçüde savuşturulmuş gibi.
Türkiye’nin elektronik devlet işlerine çok erken ve denetimsiz girmesinin yarattığı tahribat yıllarca devam edecek. En büyük sorunumuz güvenlik önlemleri alınmadan e devlet uygulamalarına aktarılan verilerin defalarca çalınmış olması. Liyakatsiz bir yönetim yüzünden çalınan veriler her gün bir başka belaya yol açıyor. Muhtemelen adına sahte e-imza çıkartılan üniversite memurlarının TC kimlik numarası ve diğer kimlik verilerine bu şekilde ulaşıldı.
Denetlenmeyen ve yönetilemeyen Türkiye’de orman yangınları, otel yangınları, iş cinayetleri, askerde ölümler, sel, yangın veya deprem kaynaklı ölümler, yaralanmalar sıradanlaştı. Daha önce de yazdığımız gibi ülke freni patlamış kamyon gibi, her gün birileri bir başka şekilde kamyonun altında eziliyor, birileri ezerken rant devşiriyor.
Her gün en acı şekliyle tecrübe ettiğimiz gerçek şudur. Cumhur İttifakı iktidarı devam ettikçe Türkiye’nin gerçek sorunları çözülemez. Cumhur İttifakı ilk seçimlerde kaybederse Türkiye’nin gerçek sorunları çözme umudu belirir. Bu hizmetlere ihtiyaç duyanların yoldan çıkmasına yanlış işler yapmasına yol açmaktadır. Soruna yol açan siyaset olduğuna göre çözümü de siyasidir…
Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliği devam ettikçe sahtekârlıklar, dolandırıcılıklar hız kesmeden devam edecektir. Bu suçlara veya mafyaya alan açan temel sebep Türkiye’nin zenginliğin hak edenlere dengeli şekilde dağıtılmamasıdır. Ülkenin büyük bir kısmı Pakistan ayarında yaşarken çok küçük bir kesimine İsviçre standartlarında kamu kaynaklarının tahsis edilmesi sürdürülebilir bir siyaset değildir. Bir diğer sebep ise özel okul, özel hastane, özel üniversite gibi paraya, zenginliğe dayalı ayrıcalıkların artmasıdır. Bu temel kamu hizmetlerin devlet tarafından ücretsiz sunulmaması…
Yazıyı sonuna kadar okuyanlar acaba benim adıma da sahte e imza üretilmiş midir diye düşünebilir. Bunu anlamanın yolu e-devlet üzerinden sorgulama yapmak. Mobil imzalarınız da burada görünüyor. Benim gibi hem e-imza hem de mobil imza kullanıyorsanız burada iki tane sertifika gözükecek yani. Bu linkte pasif e-imzalarınız da görünüyor. Yani daha önce adınıza üretilen ve süresi dolan e-imzalar..
"Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlaka yozlaştırır." demiş İngiliz tarihçi ve siyasetçi Lord Acton. Cumhur İttifakına 2018 yılında verilen mutlak güçten bu yana kamu hizmetleri yozlaşıyor ve kamuya olan güven her geçen gün azalıyor. Unutmayalım, “Denetlenmeyen her şey yozlaşır.”
Ne değişti de kanunlara uymayan hakim memur savcı sayısında artış oldu?
08 Kasım 2025 Cumartesi 00:15BBC’ye kayyım oldum 6 kavanoz balı 1.250 TL’den satmaya başladım
04 Kasım 2025 Salı 00:20Rakamlar ülkesinde bir yanılsama: Yerli üretim oranları ne kadar gerçek?
04 Ekim 2025 Cumartesi 00:30Dünyanın en büyük adliyesi neden Ankara'ya yapılıyor?
27 Eylül 2025 Cumartesi 00:20Kürt - Türk - Türkiyeli
25 Ağustos 2025 Pazartesi 00:04Kadıköy'den Çankaya'ya ikinci el ev alanları bekleyen büyük tehlike
02 Ağustos 2025 Cumartesi 00:30İsrail devletinde zorunlu askerlik
23 Haziran 2025 Pazartesi 00:53Ata, bisiklete, eşeğe ve scooter’a alkollü binilir mi?
03 Haziran 2025 Salı 00:43Siz yine de Ekrem İmamoğlu’nu dinleyin, e-devletten tapunuzu kontrol edin
03 Mayıs 2025 Cumartesi 00:302 Nisan 2025'te tüketmiyorum - Bir tüketmeme davası
02 Nisan 2025 Çarşamba 00:23