
KEMAL VURALDOĞAN
Ata, bisiklete, eşeğe ve scooter’a alkollü binilir mi?
Türkiye yargısı ve polisi her Allah’ın günü bir başka olmaz işe imza attığı için atıyla markete giden vatandaşa alkollü araç kullanmaktan 9 bin 270 TL ceza kesildiğini okuduğumda “yok artık” dedim...
Habere göre at binicisine hem alkollü araç kullanmaktan hem de karayolunda hayvan bulundurmaktan ceza kesilmişti.
Aradan bir ay geçmedi, bu defa alkollü elektrikli bisiklet sürücüsüne 18 bin 677 TL ceza kesildiğini okudum.
Yazıyı yazmadan önce alkollü scooter veya eşek binip de ceza alan olmuş mu diye baktım, 2022 yılında sadece İzmir’de alkollü scooter binip de yakalan kişi sayısı 81’miş.
Alkollü eşek kullanıp ceza alan ya olmamış ya da ceza almış da henüz haber olmamış. Ama memleketin polisi bu ihtimali gözeterek alkollü bisiklet binene, “Alkollü şekilde eşek bile kullanamazsın, sadece yürüyebilirsin" diye nasihatte bulunmuş.
1983 yılında yürürlüğe giren bir Karayolları Trafik Kanunumuz var. Aradan geçen 32 yılda o kadar çok değişiklik geçirmiş ki o kadar çok maddesini Anayasa Mahkemesi iptal etmiş ki, Cumhur İttifakının gündem değiştirmek için darbe dönemi Karayolları Trafik Kanunu istemiyoruz demesi an meselesi… Sahi darbe dönemi anti demokratik ve de lider sultasına izin veren Siyasi Partiler Kanunu niye değiştirmezler? Neyse biz konumuza dönelim ve bu kanunun 3 maddesinden iki cümleyi kopyala yapıştır yapalım.
Araç: Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.
Taşıt: Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlardır. Bunlardan makine gücü ile yürütülenlere "motorlu taşıt" insan ve hayvan gücü ile yürütülenlere "motorsuz taşıt" denir.
Kanun insan ve hayvan gücü ile yürütülen her türlü taşıtı araç kabul ettiğine göre sadece otomobil, kamyon vs değil at, eşek, scooter, el arabası hatta çöp toplayanların kullandığı çekçekler bile kanuna göre taşıt. Yeter ki insan veya yük taşımaya elverişli olsun ve de karayolunda kullanılsın.
Alkollü araç kullanma yasağı ise kanunun 48. Maddesinde düzenlenmiş; 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir denmiş. Ama 0,50 promil sınırı sadece hususi otomobiller için. Diğer araçları yani atı, eşeği, otobüsü, tırı, kamyoneti veya scooteri kullananlar açısından alkol sınırı 0,21 promil.
Aslında kafamdaki yazı başkaydı. “Çalışıyorsa Kurcalama (Kasr-ı Şirin Anlaşması) Çalışmıyorsa Değiştir (Cumhur İttifakı)” diyecektim. Ama Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan 19 Mart 2025 sürecinden sonra bırak yazmayı insan yazacağını düşünmeye korkuyor… Ben de suya sabuna dokunmadan bu yazıyı yazdım.
Yine de Türkiye polisine ve yargısına seslenmekten geri durmayalım. Alkollü at veya bisiklet binene ceza kesmekte ne kadar haklıysanız, 19 Mart 2025 ve sonrasındaki gözaltı ve tutuklamalarda, barışçıl protestolara müdahalede o kadar haksızsınız. Büyük laflara gerek yok: “Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez; adaletinen idare edilir, hukukunan idare edilir.”