AYŞE YILDIRIM
BAE’den Peker’e bir baskı daha
Bir filmde seyretsek "yok artık“ diyeceğimiz şeyleri normalmiş gibi yaşıyoruz.
Sedat Peker’in öldürülmesi için uluslararası mafya yapılarına verilen bir ihaleden söz ediliyor. Rakam bile veriliyor ama bu ihaleyi verenlerin kim olduğu sorusu ortada duruyor.
Sedat Peker’in evinin önünde bir çalışanı kurşunlanıyor. Emniyet "alacak verecek meselesi" deyip konuyu geçiştirmeye çalışıyor.
Halil Falyalı'nın öldürülmesiyle ilgili olarak İstanbul’da gözaltına alınan ve Peker’e yakın olduğu belirtilen Metin Süs vuruluyor.
BAE, Sedat Peker’e dijital tecridin boyutunu genişletiyor, yetmiyor başka baskılar ekliyor.
Peker ölümüne susturulmak isteniyor.
İstanbul’da bir AVM’de mafya grupları çatışıyor, insanlar vuruluyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "sınır dışı edildi" dediği Sırp mafya lideri İstanbul'da öldürülüyor.
Ama dediğim gibi sanki tüm bu yaşananlar gerçekte olmuyormuş gibi davranılıyor.
İçişleri Bakanı bu yaşananlara tek kelime bile etmeyip, "Bu Millet, her şeyin farkında... Oyunu bozanın da farkında, oyunu Türkiye'nin başına çorap olarak örmeye çalışanın da farkında... Bu Millet; büyükelçilerle masa kuranın da, FETÖ'nün oyuncağı olanın da, PKK Terör Örgütü'nün oyuncağı olanın da farkında..." diye tweet atıyor.
Sahi ne oluyor?
Erk Acarer, daha geçen gün Youtube kanalında Türkiye’nin uluslararası mafya gruplarının Türkiye’de nasıl cirit attıklarını yerleşim yerlerine kadar anlattı.
Azeri ve Kazak mafyası Vadi İstanbul’da, hani şu çatışmanın çıktığı yerde konuşlanmış durumda.
Sırp Mafyası Maslak 1453, Sarıyer Mashattan’da.
Sırp Mafyası Zekeriyaköy Ormanada’da.
Rus mafyası Antalya’da.
Sadece onlar değil İran Mafyası da İstanbul ve Ege’de etkin. Üstelik de uyuşturucu laboratuvarlarıyla…
İktidara geldikten sonra "Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir, mafya dönemi bitmiştir“ diyordu ya Erdoğan, anlaşılan o ki AKP’nin 20 yıllık iktidarının sonunda Türkiye artık bir mafya cennetine dönüşmüş durumda.
İşte Sedat Peker’in öldürülmesi için açılan ihaleye de bu çerçeveden bakmak gerekiyor.
Erk Acarer’in verdiği bilgiye göre Peker’i öldürmesi için uluslararası açık ihale yapılmış.
Yani Peker’i hangi mafya grubu öldürürse parayı da o alacak.
Peki ihaleyi açan kim?
Açık açık yanıtı veril(e)meyen soru bu.
Bunun için sadece Peker’in anlattıklarıyla kimleri rahatsız ettiğine bakmak yeterli.
Korku dağları aşmış durumda ki Peker’i ölümüne susturmak istiyorlar.
Öldüremezlerse de BAE’ye baskı yaparak daha fazla konuşmamasını sağlamaya çalışıyorlar.
Turpun büyüğü seçimlere iki ay kala heybeden çıkmadan yani.
BAE de bu baskılara boyun eğiyor ve Peker’e daha önce getirdikleri dijital tecridin boyutunu genişletiyor.
Artık sahte hesaplardan paylaşım bile yapamayacak Peker. Sadece paylaşım da değil herhangi bir tweeti beğenip retweet bile yapamayacak.
Eğer bu yasağı delerse iade edilmesi büyük bir olasılık. Ya da Peker’in koruma kalkanını ortadan kaldırarak açık hedef haline gelmesine yol verilmesi de…
Sadece bu da değil öğrendiğimiz kadarıyla Peker’in yakınlarına yönelik de baskı uygulamaya başlamış BAE.
Peker’in yanına gelen bir yakınına Dubai’de kalma izni verilmediğini öğrendik mesela.
Sedat Peker’in ise ne olursa olsun konuşmaya kararlı olduğunu biliyoruz. Fakat içinde bulunduğu bu baskı çemberini nasıl aşacak onu da hep birlikte göreceğiz.
Ya da şöyle söyleyelim; filmin sonu nasıl bitecek kısa bir süre sonra yaşayarak göreceğiz.