TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

Bir tutam muhabbet: Damla Pastanesi

Bir pazar günüydü, sabahın saat 09.00’unda da buluşma için verilen yer Damla Pastanesi idi. Damla Pastanesi’ni üniversite yıllarımda ilk o gün öğrenmiş oldum. Ankara 1980 sonrası öğrencilik yıllarımızın hareketli dönemlerinde mekânsal olarak pastanelerinden kahvehanelerine, lokantalarından, sinemalarına, tiyatrolarına kadar sosyal buluşma paylaşma ve zihinsel olarak da doyma mekânlarımız oldu. Anılarımızı biriktirdiğimiz o mekânların büyük bir kısmı artık yok. Muhallebi yediğimiz Ankara muhallebicisi, eşimle bir ağacın altındaki masaya oturup sevgili olmaya karar verdiğimiz pastane kapandı.

Hayatımızın içerisinde dostlarla birlikte bir ömür biriktirdiğimiz Körfez Lokantası, Milka Pastanesi Yeni Sahne yıkıldı. Yıkımına karşı verdiğimiz mücadele, neoliberalizmin yıkıcı tüketimine yenildi. Akman Boza kapılarını kapatırken son kez ona veda etmek için ordaydık. Her yıkım ve her kapanma kentsel yaşamımızdan belleğimizden benliğimizden bir şeyler alıp götürdü. Sakarya buz gibi biralarla birlikte gelecek tasavvurlarının mekânı olmaktan uzaklaştı. Bu aynı zamanda Cumhuriyet’in modern yaşantısının kente kattığı, toplumsal cinsiyet eşitliğini paylaşmayı ve üretmenin mekanları ile ideolojiye yönelik sistematik bir hamlenin parçalarıydı.

Sosyal buluşma mekânları

Cumhuriyet’in ilanı ile Ankara, Başkent’in inşası ile, modern yaşantının inşasının bir aradalığı birlikte gelişir. Başkent’in ilk merkezi olan Ulus siyasetin kültürün medyanın eğlence mekânlarının merkezi de olur. Siyaset bu kültürel coğrafya ile hem hal olur oradan beslenir. Planlı bir kentleşmenin gündelik yaşantısının planlamasının mekânları da planlanır. Pastaneler, lokantalar, barlar, gece kulüpleri, gazinolar entelektüel tartışmaların üretim mekânı haline gelir.

Cumhuriyet’in modern bakışının mekansallığı barındıran pastanelerin ilki Ulus’ta açılan İstanbul Pastanesi’dir. Sonrası’nda Özen ve Kutlu Pastaneleri Atatürk Bulvarı üzerinde Yenişehir’e nefes katar. Sinemalar, kafeler, gazinolar, lokantalar, pastaneler sosyal hayatın aktığı Bulvar kültürünün ayrılmaz parçasıdır. İş çıkışı akşam takılmaları, hafta sonu buluşmaları, en güzel kıyafetlerini giyen insanların Bulvar’da attıkları voltalar kadın erkek eşitliğinin ve modern yaşantının görünen yüzleri haline gelir. Bulvar sosyal buluşma mekanları ile Fransa da ki kafe kültürü gibi zihinsel üretimin mekânı olur. Bulvarı caddeden ayıranda bu farklı kültürel katmanların biraradalığıdır. Bugün bulvarlar çoklu kültürel katmanlardan uzak, yolun genişliği ile tanımlanan yollara dönüştürülerek kültürel içeriği boşaltılır.

Zaman içerisinde Ulus’ta başlayan sosyal buluşma mekânları, Yenişehir Kızılay’a oradan da Kavaklıdere bölgesine kadar kayar. Şimdilerde ise neoliberalizmin azgın kentleşmesi ile inşa edilen alışveriş merkezlerinde yeme içme kültürü zihnen doymaktan öteye her şey dahil tüketim mekanlarına dönüşür.

Damla Pastanesi 60 yaşında

Sosyal buluşma ve biriktirme üretme mekânı olarak hikâyesinin yazılması gereken pek çok köklü pastane geleneğini devam ettiriyor. Başka yerlerde şubeleri olsa da Hüdaverdi Pastanesi Kolej’de, Meram Pastanesi Necatibey Caddesi’nde, Funda Pastanesi Gaziosmanpaşa’da, Flamingo Pastanesi Kızılay’da varlıkları ile belleğimize ve zihnimize doyumsuz tatlar yaşatıyor. Bu yazının konusu ise 60.yaşına basan, biraz gözlerden ırak bir pastane. Anıttepe Bölgesi’nde Gençlik Caddesi ile Akdeniz Caddesi kesişiminde üçüncü kuşağın işletmesini devam ettirdiği Anıtkabire nazır Damla Pastanesi. Damla Pastanesi 1964 yılında Bahadır Duman ve ortağı İrfan Tarakçıoğlu tarafından kurulur. Adını bulunduğu apartmanın adından alır. Bahadır Duman Karadenizlidir. Pastacılık fırıncılık işlerinde Karadenizlilerin hâkimiyetinin altında yatan geçekliğin nedeni ise Çarlık Rusya’sında pastacılık fırıncılık ile ilgili öğrenilen bilgi ve deneyimdir.

Damla Pastanesi’nin kurucusu Bahadır Duman’ın, pastaneyi kurmadan önce Necatibey’de bulunan Santral Lokantası’nın işletmecilerinden olduğunu, Giresun’da babasının işlettiği ekmek fırınında çalıştığını torun Bahadır Duman’dan öğreniyoruz. Onlarda fırıncılığı Çarlık Rusyası’ndan öğrenmiş. Ekim Devriminden sonra mecburi göç ile Anadolu’ya dönmüşler ve mesleklerini devam ettirmişler.

WhatsApp Image 2024-07-02 at 19.35.13.jpeg

Görsel: Damla Pastanesi Kurucusu Bahadır Duman

Bir tutam muhabbet ve bir Cumhuriyet esintisi

Anıtkabir’e nazır küçük bahçesi ile Damla Pastanesi lezzetinden ödün vermeden 60 yıldır kente bellek katıyor. Anıttepe’de büyüyen çocuklar, okula giderken çörek otlu poğaçalarının kokusunu hala hissediyor. Pastaneye daha girmeden pek çok masa ile selamlaşabiliyorsunuz. Kendi özgünlüğünü koruyan mütevazı pastaneyi, Bahadır Duman’ın 1989’da Rize’de vefatından sonra oğlu Varol Duman, eşi Günnaz Duman ve oğulları torun Bahadır Duman sürdürüyor. Kızları Ayça Duman Kaleli ise ressam. Ressamlıkla pastacılığı birleştirdiği özel tasarımları ile ödüle doymuyor. Pastane’de çalışanlar arasında 1980’li yıllarda çırak olarak işe başlayanlar bile var. Bu da aslında sürekliliğin ve sosyal buluşma ortamlarının geleneğini de yansıtıyor. Emek verenlerin sürekliliği ile tanıdık bildik ve güvenli mekânda hissediyorsunuz.

damlapasatanesi.jpg

Bir dönem yıkılmasın diye mücadele ettiğimiz TRT Arı Stüdyosu’na yakınlığından kaynaklı, Damla Pastanesi sanatçıların aydınların uğrak yeri haline de gelmiş. Fazıl Say, Mehmet Ali Erbil, Turgut Özal, Suat Kılıç, Yonca Evcimik, Özcan Deniz, Soner Yalçın, Kıvanç Tatlıtuğ, Haluk Levent torun Bahadır Duman’ın hatırladıkları. Biz geçtiğimiz pazar pastaneye uğradığımızda, küçük bahçesine girmeden üç masa ile selamlaştık sohbet ettik. Siyasetçiler, bürokratlar, belediye meclis üyeleri, demokratik kitle örgüt temsilcileri ve mahallelinin uğrak yeri olan Damla Pastanesi 60 yıldır, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki bakış açısını başka bir şubesi olmadan aynı yerde devam ettiriyor. Pasta kremalarını eski usulle sütten yapılıyor. Hazır krema asla kullanılmıyor. Limonataları konsantreden değil halis limon suyundan. Ayçöreği, milföy, muzlu rulo Ankara sarması, Alman pastası, Kirpi pasta, ekler ve ev poğaçası, Laz böreği ve mıhlama tadacağınız tatlar arasında.

Bir tutam muhabbet ve bir Cumhuriyet esintisi ile Anıtkabir’e nazır Damla Pastanesi, geleneği sürdürüyor. Bize de düşen kent belleğindeki yeri ve kurucu ideolojinin sosyal buluşma mekanlarına bakışının birer parçası olanlara destek olmanın kent hakkımız olduğunu paylaşmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
TEZCAN KARAKUŞ CANDAN Arşivi
SON YAZILAR