AYŞE YILDIRIM
CHP’de ‘değişim‘ mezhep çatışmasına indirgenir mi?
Baştan söylemekte yarar var; CHP'de "değişim" talebiyle başlayan tartışma bir an önce sonuca ulaştırılmazsa parti çok daha büyük bir iç savaş ile karşı karşıya kalacak. Hem de tohumunu bizzat Erdoğan'ın attığı "Alevi-Sünni" çatışması üzerinden yürüyecek bir savaş.
Bu tartışma CHP içinde ne yazık ki yıllardır süre giden, özellikle Deniz Baykal döneminde açıktan yürütülen bir tartışmaydı. Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığıyla birlikte sönümlenmiş gibi görünüyordu.
Ancak bugün yeniden alttan alta dile getirilmeye başlandı.
Seçim yenilgisinin ardından Ekrem İmamoğlu'nun çıkışıyla başlayan "değişim" sözcüğü hemen her partilinin dilinde. Ama nasıl bir değişim sorusunun yanıtı henüz bulunabilmiş değil.
Seçim öncesi "baba-oğul" görüntüsü veren Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun ilişkisi kopmuş durumda.
Koltuk peşinde olmadığını ama değişimin liderliğini yapmaya talip olduğunu söyleyen İmamoğlu'nun aslında CHP Genel Başkanlığı koltuğunu istediğini herkes biliyor.
Kılıçdaroğlu'nun da ilk başlarda koltuğu İmamoğlu'na devretmeyi planladığı yazıldı, çizildi.
Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu ile yaptığı son görüşmede "Belediye Meclisi’nde de CHP’nin çoğunluğu sağlaması hareket alanımızı genişletir. Yerel seçimden sonra aday olabilirsiniz. Yerinize de bir CHP’li üye vekâlet eder. Seçimi hep birlikte yönetiriz. Ben demokratik bir kurultay zemini hazırlayacağım" dediği de biliniyor.
Yani Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'na "İstanbul'u kazan, sonra gel genel başkanlık koltuğuna otur" demişti.
Hatta bu görüşmeden sonra İmamoğlu da Kılıçdaroğlu'nun bayram öncesi "bazı aktarımlar" yapacağını söylemişti.
Niyeyse o "aktarımlar" bir türlü gelmedi.
Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Kılıçdaroğlu'nu kurultayda yeniden aday gösterebileceklerini söyledi. Hatta, Ekrem İmamoğlu'nun hukuki durumu nedeniyle "sıkıntılı" olduğunu ve Genel Başkan olamayacağını söyledi.
Haliyle gözler, Kılıçdaroğlu'nun 20 Haziran'daki parti grubu konuşmasına çevrilmişti. İmamoğlu'nun sözünü ettiği "aktarım" bekleniyordu. Ama Kılıçdaroğlu seçime genel başkan olarak gideceği yönünde açık mesajlar verdi.
Bir gün sonra Tele1'de ise "Ben asla ve asla halkın oylarıyla alınmış bir belediyeyi AK Parti'ye teslim edemem. Yani Ekrem İmamoğlu görevine devam edecektir. Düşüncemi açıkladım. Tartışma bitmiştir. Ekrem İmamoğlu önümüzdeki seçimi de kazanacaktır" dedi.
Nihayetinde İmamoğlu'nun İBB'nin dört yıllık icraatını anlattığı basın toplantısındaki sözleri iplerin tümden koptuğunu açıkça ortaya koydu. Kılıçdaroğlu'ndan "Kurultayda, gerekiyorsa makam değişiminin sancısız yürütebileceğini ispat etmesini" isteyen İmamoğlu, "Vakti gelmiş değişimin önünde asla durulamaz" diyordu.
Şu anda CHP'de kafalar karışık, ortalık dağınık.
6 Haziran itibarıyla kongre süreci başladı. 3 Temmuz ilçe delege seçimlerinin başlangıç tarihi.
Haliyle taraflar şimdiden mahalle delegelerinin belirlenmesi için çalışmalara başlamış durumda.
Genel Merkez de İmamoğlu da kongre süreçlerine asılacak.
İmamoğlu'nun bu doğrultuda bir İstanbul il başkanı arayışına girdiği ve çok sayıda temasta bulunduğu da biliniyor.
Eğer ekibini oluşturur ve kongre süreçlerinden güçlü çıkacağına inanırsa artık İmamoğlu'nu kimsenin durduramayacağı söyleniyor.
Mesele şu ki; değişim isteyen CHP tabanı hem genel merkezden hem de İmamoğlu'ndan değişimin nasıl olacağını söylemesini bekliyor.
İmamoğlu bunun altını doldurabilecek ve nasıl bir değişim istediğini tarif edebilecek mi göreceğiz.
Ancak bu süreç uzlaşı içinde ve bir an önce sonuçlandırılmazsa başta da söylediğim gibi parti içinde şu anda kapalı kapılar ardında dile getirilmeye başlayan "Alevi-Sünni" tartışması daha da büyüme tehlikesiyle karşı karşıya.
Partinin başına İmamoğlu'nun gelmesini isteyen kimi destekçilerin "bir Alevi ile seçimin kazanılamayacağı belli oldu" söylemi büyük bir rahatsızlığın başlangıcı.
Eğer “değişim“in altı siyasi bir formasyonla doldurulmazsa kurultay süreci ilkel bir “Alevi-Sünni“ çatışmasına indirgenebilir.
Ve Erdoğan'ın "iç kavgaya boğulmuş bir CHP" ile seçime gitme isteği bizzat parti yönetimi tarafından altın tepsi içinde ona sunulabilir.
Bayram sonrası İmamoğlu cephesinden gelmesi beklenen hamle sürecin belirleyicisi olacak.