TEZCAN KARAKUŞ CANDAN
Hacettepe Üniversitesi Ormanı yapılaşmaya açılıyor
Kısa Dalga - Ankara’da Eskişehir yolu üzerinde ODTÜ Hacettepe ve Bilkent Üniversitelerinin bin bir emekle var edilmiş orman alanları Ankara için müthiş bir nefes varlığı. Bu nefes varlıkları giderek orman alanlarının yok edilerek yapılaşmasına neden olacak tehlike ile karşı karşıya. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ODTÜ ile yaptığı anlaşma kapsamında ODTÜ’de Kavaklık bölgesinde binlerce ağacın kesilmesine neden olan KYK yurdu yapımı öğrencilerin direnişi, meslek örgütlerinin hukuksal süreçleri yerel yönetimlerin gençlerin yanında yer alması ile engellenebilmişti. Şimdi benzer bir durum Hacettepe Üniversitesi kampüsünün ormanlık alanında sosyal tesis ve KYK yurdu yapılması için başladı.
Mülkiyeti Hacettepe Üniversitesi’ne ait olan Hacettepe Özel Ormanı tüm üst ölçekli planlarda ormanlık ve ağaçlık alan olarak belirlenmiş durumda. Ormanlık alanda yurt yapımı için ormandan vazgeçen Hacettepe Üniversitesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında, 60.127 metrekare alanda Emsal: 1.20 ve 7 kat olmak üzere yurt yapımı için 12.12.2022 tarihinde protokol imzalanır. Orman Genel Müdürlüğü de alanda yapılacak sosyal tesisler ve öğrenci yurdu için ön izinleri verir. Yurt yapımı için ön izin yeterli değildir kesin izinlerin verilmesi zorunluluktur.
Hacettepe Ormanında KYK yurdu yapımı süreci izlediği yol, hukuksuzluk, aktörler, ODTÜ Kavaklık’ta KYK yurdu yapımı sürecinin neredeyse aynısı. Hacettepe Ormanında ağaçlar kesilerek yaklaşık 80 bin metrekarelik bir inşaat ile ormanın kalbine saplanacak hançer ile orman varlığımızın ve potansiyelimizin 60 bin metrekaresi daha yok edilecek.
Angora Evleri imar planını yargıya taşır
Hacettepe Üniversitesi ormanında yurt yapılması için 28330 ada 36 parselde yapılan imar planı değişiklikleri orman sınırında bulunan Angora Evleri Yönetimi tarafından 2024 yılında yargıya taşındı. Yargılama sürecine Hacettepe Üniversitesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı müdahil oldu. Angora Evleri’nin açtığı yargı süreci devam ederken 26 Temmuz 2024 tarihinde yine Çevre Şehircilik il Müdürlüğü tarafından plan değişikliği gündeme getirilerek sadece özel hükümler -plan notları- olarak kurumun web sitesinde yayınlanır. Çünkü 2022 yılında 31 bin metrekarelik orman alanına yurt yapılması planlanırken, yurt alanının 60 bin metrekarelik alanda yapılması gündeme gelir, yeni plan değişikliği ve ön izinler gündeme gelir.
Öğrencilerin barınma sorunu üzerinden gündeme getirilen ormanı yok edecek planlama süreci Hacettepe ormanlık alanının giderek ısırıklar halinde parça parça yapılaşmaya açılmasının önünü açacaktır. Kaldı ki öğrencilere yönelik barınma sorunu ile ilgili plan değişikliği yapılan alana çok yakın bir mesafede bulunan 28339 ada 1 parselde 2020 yılında yurt alanı planlanmış ve yapımı da tamamlanma aşamasına kadar gelmişken, Hacettepe Ormanında bir parselde orman bütünlüğünü bozacak ve yoğunluk getirecek yurt ve sosyal tesis planlaması yeni bir orman katliamına neden olacaktır.
“Birincisi trajedi ikincisi komedi”
Üniversite yönetimlerinin, üniversite kampüslerinin yıllara sair emekle ve özveri ile büyütülmüş ormanlık alanlarını genişletmesi gerekirken, ağaçlarını keserek yurt yapmayı tercih etmesi, Orman Genel Müdürlüğü’nün buna ön izin vermesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yurt yapımı için düğmeye basması, mimarların koşa koşa ormanlık alana proje hazırlaması, tuzun koktuğunun göstergesi.
Ön izin alınması sonrasında alanda herhangi bir inşa faaliyetin yapılmaması gerekiyor. Ağaçların kesilmesi şantiye kurulması yasak. İnşaata başlanabilmesi için yapı ruhsatının alınması gerekiyor. Yapı ruhsatı ve mimari projelerin çizilebilmesi için, imar planlarının kesinleşmesi ve imar durumunun yani çapının olması gerekiyor. Hacettepe Ormanında yurt yapımı sürecinde bunların birçoğu hala sorun teşkil ediyor.
Ankara giderek yeşil varlığını orman dokusunu kaybederken, ODTÜ’de öğrencilerin Kavaklık’ta başarıya ulaşmış direnişleri komşu kampüs alanı Hacettepe Üniversitesi’ne ilham kaynağı olacak mı? Meslek örgütleri orman alanına KYK yurdu yapılması sürecinde nasıl bir duruş alacak? ODTÜ Kavaklık’ta gençlerin yanında yer alan Çankaya Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi nasıl bir tavır içerisinde olacak? Mimarlar, imar durumu olmayan imar planı kesinleşmemiş ormanlık alanda mimarlık etiğini koruyacak davranış içerisinde mi olacak yoksa ODTÜ’de olduğu gibi mimarlığın etik değerleri, toplumsal sorumlulukları yerle yeksan mı edilecek? Hegel’in söylediği gibi “tarihte olaylar iki kez yaşanır”. Marx bu sözü Hegel’e atıfla tamamlar. “Birincisi trajedi ikincisi komedi” Aynı süreçlerin yaşandığı ODTÜ Kavaklı’ta yurt yapmaya kalkışmak bir trajediydi. Şimdi tarihin tekerrürünün Hacettepe Ormanında aynı aktörler tarafından planlanıyor olması ise bir komediyi işaret ediyor.
Herkes kendi tarihi yazar, tarih keyfiyet kaldırmaz
Her şey çok açık. İster, iktidarın yanında kurumlarla birlikte ortak bir sürecin içerisine girin isterseniz karşısında durarak etik değerleri ve toplumsal sorumluluğunuzu yerine getirin. İkisinde de çok net bir durum var: “Herkes kendi tarihini yazar”. Ormanlık alana içerisinde olduğumuz siyasal ve ekonomik sosyal gelişmelerin dışında “ama başkası nasıl olsa çizecekti, ama nasıl olsa yapılacaktı” keyfiyeti ile yurt yapılması, mimari projelerinin hazırlanması açıklanamaz. Mimarların da toplumsal sorumluluğu olduğu ve sür git devam eden doğa talanına karşı bir duruş sergilemesinin elzem olduğu dönemlerde, tarih meslek alanımıza dair bu keyfiyeti asla kabul etmez.
Nefes alanlarımızın, ormanlarımızın her ne sebeple olursa olsun yapılaşmaya açılması kabul edilemez. Bugün, karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği ve yaz boyu yaşadığımız bunaltıcı sıcakların nedenlerinden birisi de ormansızlaşmanın sonucu. Ayrıca Hacettepe Ormanının florası ve faunası ile sürdürülebilirliği konusunda özel çalışma yapan Hacettepe Üniversitesi’nin ormanın sürdürülebilirliğine bütüncül bakmak yerine parçacıl bir yaklaşım ile yapılaşmaya açmak “yeşil kampüs” anlayışına yakışmamıştır.
Üniversite ormanları Ankara’da bize yıllarca nefes verdi vermeye devam ediyor. Şimdi artık Ankaralıların, Hacettepelilerin, kurumların, sorumluluk sahibi tüm meslek disiplinlerinin yetişmiş ormanları korumak, bir ağacın bile kesilmesine müsaade etmemek, geleceğe nefes olmak hepimizin kent hakkı.