TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

TEZCAN KARAKUŞ CANDAN

İhtiyaçlar belediyeciliği

TEZCAN KARAKUŞ CANDAN


Mekân politik olduğu kadar örgütleyici ve dönüştürücüdür. Kent bu mekânsal örgütlenmenin en önemli arenasıdır. Maslow’un, ihtiyaçlar hiyerarşisine göre insanların ihtiyaçları sınırsızdır. Bir ihtiyacını karşıladığınızda başka bir ihtiyaç ortaya çıkar. Bu ihtiyaçlar hiyerarşisi basamak basamak bir piramit şeklinde insanın kendini keşfetmesini sorgulayan bir birey olmasına doğru gider. Bu piramidin en altında fiziksel ihtiyaçlar, barınma yeme içme bulunur. Sonra güvenlik, iş, sağlık, sonra sosyal çevre iş ve duygusallık, arkadaşlık aile ve sevgi gelir. Özsaygı, saygı görme, başkalarına saygı duyma, başarı ve söz sahibi olmanın ardından bireyin kendini gerçekleştirmesi, yaratıcılığını ortaya çıkartması ,kültür sanat ve üretimin bir parçası olması ile Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi tamamlanır.

Basamakların harcı, ahlak

Basamaklar arasında gidip gelme, inip çıkma kendini keşfetme sürecinde, etik değer ilkeleri önemlidir. Ahlak ve etik bu basamakların harcıdır. Doğruluk dürüstlük, kamu yararı, toplum ihtiyaçlarını önceleme, mütevazılık, cesaret, rant organizasyonları tarafından kuşatılmış bir ortamda bile görüldüğü her yerde parlak ışığını yaymaya gözleri kamaştırmaya devam eder. O ışık ihtiyaçların karşılanması sürecinde toplumun vicdanı ve etik değer ilkelerini görünür hale getirilmesinin aydınlığıdır.

Bugün kentsel mekânın şekillenişinde karşı karşıya kaldığımız toplum davranışları, ihtiyaçların ne kadar ve nasıl bir yöntemle, kimin için karşılandığı ile etik değerlerle ilgilidir. Yerel yönetim seçimlerinin de ana belirleyeni de bu olacaktır.

'Sana Belediye Baksın'

Çocukken sokaklarda oynarken bir ihtiyacı ve isteği karşılama talebine ilişkin, “sana belediye baksın” sözü bugün daha billur bir şekilde anlam değeri taşıyor. Tüm ihtiyaçları karşılayacak bir belediye hizmeti ve kentsel servisler, gelişen teknoloji ve kent yaşamı ile giderek ihtiyaçları daha da detaylandırıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki kentsel ve mekânsal şekillenme ve ihtiyaçların karşılanması 100 yıl öncesinden bugüne önemli bir yol gösterici olarak kaynağımızda duruyor.

'Adanmışlık'

Cumhuriyet’in ilanı ile kentsel mekânsal şekilleniş çağdaş ve modern bir kentleşme ile yaşamın ve kültürün, üretimin yeniden örgütlenmesini belirleyen bir bütün olarak ele alınır. O bütünsellik, Cumhuriyet yerleşkelerinde, fabrikalarında, kırsal mekân şekillenmesi de hala önemli bir yol göstericidir. Onu kaynağından çekip çıkartmak ve gelişen teknoloji ile toplumun hizmetine sunmak yerel yönetimlerin en vazgeçilmezidir.

Cumhuriyet’in kaynağında kentlerde inşa edilen fabrikalarla üretim ve istihdam olanakları yaratılırken, fabrika yerleşkesinde çalışanlar için tasarlanan lojmanlar, sağlık ocakları, kreşler, okullar, yemekhaneler, çamaşırhaneler, misafirhaneler, lokaller, spor tesisleri, tiyatro ve bale salonları, tarımsal üretim alanları Maslow’un ihtiyaçlar piramidini ters yüz ederek, hepsini aynı anda birbirine geçirerek ihtiyaçlar senfonisine dönüştürür. Akılcı bir çözüm üretir. Cumhuriyet’in çağdaş yaşantısının mekânsal örgütlenmesi olan bu kültür dinamiği ile fabrika yerleşkeleri hem üretimin hem istihdamın hem de kentin kültürel sosyal dönüşümün merkezleri haline gelir. Cumhuriyet ideolojisi ile kopmaz bir aidiyet bağı kurarak umut adacıkları nefes koridorları oluşturur.

Bugün kentte yaşarken ihtiyaçlarımız nelerdir? Önce umut ilçemiz kentimiz ülkemiz, Cumhuriyetimiz ve geleceğimiz için. Sonra vicdan, ahlak ve saygı. Kendine saygı, kentine saygı farklılıklara saygı, kültürlere saygı, emeğe saygı, doğaya toprağa, suya, ovaya, dağa yani coğrafyaya saygı. İnsan ve canlıya saygı. Bu saygı geçidinin yarattığı enerji ile Cumhuriyet’in kaynağındaki yol göstericilikle ve Cumhuriyet’e adanmış ahlaklı kadrolarla çözülemeyecek hiç bir şey yok.

Özne olmak

Barınma, istihdam, daha fazla yeşil alan, iklim ve doğa dostu, kadın dostu, çocuk dostu kentler, kır ile kentin birbirini beslemesi, öğrenci yurtları, gündüz bakım evleri, yayalaştırılmış sokaklar, eşit temsiliyet, çok amaçlı pazar yerleri, tasarlanmış değer katıcı mekânlar, bellek mekânları, müzakere edilerek katılımcı süreçlerle çözülmüş imar planları, dijital hızlı belediyecilik, doğaya saygı duyan düzenlemeler, güvenli sokaklar, erişilebilir yaşamlar, adapte edilmiş yapılar, korunan Cumhuriyet mahalleri ve değerleri, sağlıkla yaşlanma, üretim atölyeleri, sanat okulları, spor okulları, gençler için 24 saat üretim stüdyoları, teknoloji kuluçka merkezleri, lojmanlar, ucuz kiralık belediye evleri, belediye kafeleri, lokantaları, birlikte kurulan düşler, sabahlanmış günler, yerel yönetimlerde Cumhuriyet’i yeniden imar etmek, “rol model” olmak mümkün.

Sokaklarımıza, evlerimize, ilçemize, kentimize, ülkemize, Cumhuriyeti’mize, tapumuza doğamıza kültürümüze sahip çıkmak ve bu mümkün olma halini gerçek kılmak halkın özneleşmesinden geçer. Yönetimde özne, üretimde özne, paylaşımda özne. Kendini gerçekleştirmek, kentini gerçekleştirmek ihtiyaçlar belediyeciliği ile kentin hakkı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
TEZCAN KARAKUŞ CANDAN Arşivi
SON YAZILAR