BİRCAN YORULMAZ
Loop… Tüm döngüleri kırmak mümkün mü?
Yönetmenliğini Nagihan Gürkan’ın yaptığı, yazar ve dramaturgu Ebru Nihan Celkan olan Loop, H6 Act ve uygulayıcı yapımcı No Yapım tarafından sahneleniyor. Sahnede ise Berfu Öngören, Uğur Karabulut, Bora Çınar bulunuyor.
Hikâye Umut ve Ali’nin Berlin’deki evinde başlar. İlerlediğinde anlarız ki İstanbul’da tanışmış, âşık olmuş ve evlenerek Berlin’e taşınmaya karar vermişlerdir. Umut akademisyendir, fizik üzerine çalışmaktadır. Ali ise borsacıdır.
Hikâyesini yeniden yazamayanlar
Umut, Berlin’de var olabilmesini, bir işe yarayabilmesini yazdığı tezi Almancaya çevirip tez sunumunu Almanca yapmasına bağlamıştır. Ama bu düşündüğü kadar iyi gitmemektedir.
Ankara’dan sıkılıp İstanbul’a giden, oradan da Berlin’e gelen Umut buraya da uyum sağlayamamıştır. Uyum sağlamak adına Ali’nin zorlamasıyla yogaya ve psikiyatriste gider. Herkes onu normalleştirmek istemektedir. Normalleşmenin kuralının da bir plan yapması, bir planı takip etmesi, bir planı temsil etmesi ve onun için savaşması olduğu söylenir. Ancak bu da göründüğü kadar kolay değildir. Ayrıca bunu istemek zorunda mıdır?
“Hayata bakıp şöyle düşünüyorlar. Geçmiş, şimdi ve gelecek. Lineer yanılsama… Oysa belirsizlik dünyadaki tek sabit. Her şey iç içe; geçmiş, şimdi, gelecek inatla süren bir yanılsama.”
Gitmek döngülerimizi kırmaya yeter mi?
Sahnede Umut’un hikayesini izleriz. Kimi zaman çok mutlu, çoğu zaman mutsuz. Gittikçe büyüyen alkol sorunu onu bu döngüye sokan sorunlardan sadece birisidir. Çocukken “fazla hareketli” olduğu için gidilen doktorun verdiği ilaçların onu bugüne getirdiğini savunur. Küçüklüğünden beri babasının, şimdi ise Ali’nin onu düzeltmeye çalışması da bir diğer döngüsüdür.
Ali ile Umut arasında başlangıçta güzel başlayan, aşkla büyüyen ilişkinin Berlin'e taşındıktan sonra yani günümüzde değiştiğini, Umut ile Ali'nin birbirinden uzaklaştığını görürüz. Sorunlar çözülmez bir noktaya gelmiş gibidir. Umut’un davranışları bu sorunların daha çok ondan kaynaklı olduğunu düşündürür. “Kimsenin görmediğini gören”, güzellikleri yakalayan Umut artık bunları görememektedir
“Dünya bir toz bulutuydu, sadece olasılıklar vardı. Biz bir olasılıktık mesela”
Ali de hayatından memnun değildir, “ekonomik mülteci” olmaktan yorulmuş ve Berlin’e uyum sağlayamamıştır. Zaman ilerledikçe ilişkilerini ve Umut’u “düzeltmek” için gösterdiği çabayı da Umut’u suçlama konusu yapar.
Anlam arayışı
Gelinen son noktada birçok durumun toplumsal cinsiyet rollerine dayanması, kadınlar olarak hayatımızın esas konusu. Umut’un da bu rollerin yarattığı çerçeveye sığamayıp, mesela “matematiği oğlanlara bırakmadığında” yaşadığı ait olamama hissi çok tanıdık. Belki de bunu da anlamlandırma ihtiyacı ile tez içeriği olarak “kozmosun yeri ve zamanına dair yeni bir perspektif” konusunu seçmiştir. Varoluşsal krizinin çözümünü evren ve insan arasındaki o kaçınılmaz bağda aramak da Umut’un döngüsünü kırma çabası.
Umut etmek için umutlar lazım
“Loop”un yazar, dramaturg ve yapımcılarından olan Ebru Nihan Celkan’ı birbirinden başarılı oyunlardan tanıyorum. Benim izleyebildiğim oyunlardan “Benimle Gelir Misin?” ve “Bir İhtimal Daha Var” da yazar, “Şafakta Buluş Benimle” de dramaturg, “Biraz Sen Biraz Ben” de ise yazar ve yönetmen olarak yer alıyordu.
Celkan “Benimle Gelir Misin?”i Berlin Maxim Gorki Tiyatrosu, Berlin Edebiyat Kolokyumu, Çağdaş Oyun Yazarları Enstitüsü ve Robert Bosch Vakfının “Parça Parça Savaş” adını taşıyan projesi için yazmıştı. Oradaki Umut gitmek mi zor, kalmak mı ikileminde karar vermeye çalışıyordu. Aşkı için ülkesinden, kökeninden, bağlarından ve direnişinden vazgeçemiyordu Umut. Buradaki ise giden ve yanında götürdüğü döngülerini kırmaya, kırmak için mücadele etmeye ve bize de umut vermeye çalışan bir Umut. Hemen ekleyelim ki “Bir İhtimal Daha Var”da da karakterimiz Umut. Celkan’ın Umut’ları, umut etmeye ve umudu takip ettirmeye devam edecek gibi görünüyor.
Oyunun yönetmeni Nagihan Gürkan’ı hala sahnelenmekte olan “Eşyalı Kiralık” ve “Carmen”de dramaturg, “Kaktüs”te de yazar olarak görüyoruz. Ayrıca geçen sezonların ses getiren yapımlarından “Gebe”nin yönetmeni ve Murat Gülsoy’un kitabı “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”in de uyarlayanı ve yönetmeni olduğunun altını çizelim. Burada da Umut ve Ali’nin hikayesini başarılı ve etkileyici bir şekilde bizlere sunmuş.
Berfu Öngören’i birçok dizi ve filmden tanıyoruz. Ama ben etkileyici oyunculuğunu sahnede “Şafakta Buluş Benimle,” “Bir İhtimal Daha Var” ve “Kal Lear” da izleme olanağı bulmuştum. Burada da Umut’un itirazlarını, reddedişlerini, yer yer çığlık atmadan attığı çığlıkları seyirciye geçirmeyi başarıyor.
Uğur Karabulut’u ilk defa izleme olanağı buldum. Ama Umut’un baskın olduğu hikâyede Ali’nin de etkisini hissettirmeyi başardığı gibi, oynadığı yogacı ve doktor rollerinde de başarısını sürdürüyor.
Etkileyici bir ekipten, tanıdık duygular uyandıran bir oyun.
Künye
H6 ACT
Yazan, Dramaturg: Ebru Nihan Celkan
Dramaturg: Ebru Nihan Celkan
Yöneten: Nagihan Gürkan
Dekor Tasarımı: Burak Etöz
Kostüm Tasarımı: Meltem Çakmak
Işık Tasarımı: Utku Kara
Hareket Tasarımı: Salih Usta
Ses Tasarımı: Başar Ünder
Reji Asistanı: Dilan Küçük
Sahne Amiri: Atakan Uyanık
Yapım Asistanı: Büşra Yeşilay
Fotoğraf: Aydan Çınar, İlkin Eskipehlivan, Sanem Arslantürk
Afiş Tasarımı ve İçerik: Elçin Özge Açıkbaş, Tuana Çınar (CO:RE*)
Yapımcılar: Ebru Nihan Celkan, Sena Kurdoğlu
Yapım: H6 ACT
Uygulayıcı Yapımcı: No Yapım
Oynayanlar: Berfu Öngören, Uğur Karabulut, Bora Çınar