SEDAT BOZKURT
Meksika sınırı
SEDAT BOZKURT
Meksika resmi adı Birleşik Meksika Devletleri, Kuzey Amerika’nın Güney’inde yer alan 132 milyon nüfusa sahip federal bir cumhuriyettir. Dünyanın en kalabalık 10. ülkesidir. ABD ile sınırının uzunluğu bin 143 kilometredir. Dünyanın en sık geçilen sınırı özelliğini taşır. Belgelenebilen yıllık ortalama geçiş 350 milyondur. Meksika sınırı yakın zamanda 2 kez gündeme geldi. İlkinde, Trump, ABD başkanlığı döneminde, kaçak geçişleri önlemek için sınıra duvar öreceğini açıkladı ama yapamadı. Sınır ikinci kez, binlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Meksika’ya giderek oradan ABD’ye geçip Kanada’ya iltica etmesiyle gündeme geldi. Yazımıza başlık olmasının nedeni Meksika sınırının bu özellikleri değil.
Meksika Sınırı, Kanal 7 televizyonunun “ihtiyaç” olduğunda iyi şeyler yaptığı dönemdeki bir programına da ad olmuştu. Demokrasi, çok seslilik, hukuk gibi meseleleri “ihtiyacı kadar” ele alan muhafazakâr yayın organlarına çokça tanıklık yaptık. Meselenin farkındayız yani. Bu da onlardan birisiydi. Meksika Sınırı ile neyin anlatılmak istendiğini ilk o programda duymuştum. Gerçekten meramını şahane anlatan bir politik kavram olarak hafızama da almıştım. Bu aralar çok ciddi bir ihtiyaca karşılık geldiği için kullanıyorum.
ABD vatandaşlarının Meksika’ya gidip gelmeleri hayli kolay. Meksika vatandaşlarının ABD’ye girmeleri ise çok zor. O nedenle kaçak geçiyorlar sınırı. Hollywood filmlerinin yarısında buna ilişkin bir sahne vardır. ABD’de yasak olan, yapılamayan hemen hemen her şey Meksika’da mümkün. Yani bin 143 kilometrelik sınırın herhangi bir yerinde ABD tarafından Meksika’ya geçtiğiniz zaman yapabileceklerinizin sayısı acayip genişliyor. Kaçakçılık, kara para, uyuşturucu ve eğlencenin her türlüsü mümkün, yasak yok gibi. Meksika sınırı kavramı, bütün yasak ve özgürlükleri tam ortadan ikiye bölerek ayıran şablon olarak politikaya da uyuyor. Durum, “orada serbest burada yasak ya da sana yasak bana serbest” haline hemen dönüşüyor.
Bizim buradaki Meksika sınırı hattımız AKP ve Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile toptan muhalefet arasında. Onların yaptığı her şey doğru, onların yaptığının aynısını muhalefet yaptığı zaman hem yanlış hem de suç. İşte Meksika sınırına hoş geldiniz.
Buna en son somut örnek Galata Köprüsü’ndeki mitingdir. Evlatlarının, yakınlarının kemiklerinin peşinde olan 10 cumartesi annesinin İstiklal caddesinde toplanmasına izin verilmez. Ama 309 sivil toplum örgütü (Böyle söyledikleri için ben de bunu kullandım aslında değiller) adına yapıldığı söylenen mitinge belki de tarihinde ilk kez Galata Köprüsü üzerinde izin verilir. İşte size Meksika Sınırı, AKP tarafına geçtiniz mi her şey mümkün. Sadece bu da değil Süper kupa finali nedeniyle Suudi Arabistan’ı eleştirenleri de eleştirdi ve “dostlarımızla kimse aramızı bozamaz” dedi Erdoğan. Çünkü orada da bir Meksika sınırı var. Kendisinin 5 yıl önce çok ağır eleştirdiği Arabistan’ı bugün kimse eleştiremez.
Meksika sınırının Türkiye pratiğini listelemeye kalksanız sayfalar yeterli olmayabilir. Ama yine yakın zamanda yaşanan bir örnek daha verelim. TBMM terörü kınamak için bildiri yayınladı. CHP bildiriye imza koymadı. İçeriğine değil, yönteme itirazı vardı. CHP hemen hem iktidarın hem de iktidarın yanında mı karşısında mı olacağına ilişkin karar vermekte zorlanan muhalefetin eleştirilerine hedef oldu. Şimdi seçim propagandasını terörle mücadele üzerine inşa eden AKP, 8 yıl önce bu propagandayı Kürt sorununu çözmek adına çözüm süreci içinde yapıyordu. O zaman çözüm sürecine karşı çıkanlar nasıl eleştiriliyorsa bugün de terörle mücadeleye, karşı çıkanlar bile değil kendisiyle aynı hizaya gelmeyenler aynı biçimde eleştiriliyor. 5 yıl önceki yerel seçimlerde Abdullah Öcalan’ın mektubunun uzun uzun okunması, kardeşinin devlet televizyonuna çıkartılması da başka örnek. Bunların tamamı işte o Meksika sınırının öte yanında yaşanıyor. Yani serbest ve mümkün. Ama bu tarafa geldiğiniz zaman, yanınızdaki meşru bir siyasi parti olsa bile hem yasak hem de suç.
(Bu arada, Meksika’dan farklı olarak, sınırın sürekli değiştiğini de söylemek lazım. Bugünün yasakları ile yarının yasakları, hatta düşmanları değişebiliyor burada)
Bu tarafta gazeteci için dava tutanağını haberleştirmek tutuklanmayı gerektirecek suç, öte yandan cinayetlerin soruşturmalarının bile engellenmesi mümkün.
Bu arada TKP’nin Galata Köprüsü’nde “teröre ve İsrail’e tepki” için toplanan ama Hilafet çağrılarının yapıldığı mitinge itiraz için astığı pankartta yazılan muhteşem özeti de atlamayalım:
“Hilafet özlemcileri
Cumhuriyet düşmanları
Filistin halkının arkasına saklanmayın”