TEZCAN KARAKUŞ CANDAN
Merkez Ankara: Nam-ı diğer Rant Ankara
Ankara Kalesi’nden kente baktığınızda kentin hali pür melalini bir fotoğrafa karesinde gibi görürsünüz. Cumhuriyet’in başkentine nasıl ihanet edildiği, siluetin nasıl bozulduğu ayan beyan ortadır, saklayamazsınız. Surlardan hangi yöne dönseniz sizi karşılayan o azgın kentleşme, yüksek yoğunluk, duvar gibi betonlar içerisinde bir yok etme girişimine tanık olursunuz.
Erimtan Müzesi’nde bir kahve molası verirken, kahveden bir yudum alıp başınızı biraz sağa çevirince ağaçların arasından Anadolu Medeniyetler Müzesi’nin çatısının üzerinden Ankara’nın kalbine saplanmış bir kent suçu karşılar sizi “Merkez Ankara” nam-ı diğer “Rant Ankara”. Cumhuriyet’in başkentinin ranta teslimiyetinin resmidir bu. Bakış açınıza iki ağaç girer bu görselliği göstermek istemezcesine. Ama aksine bu rant fotoğrafına bir çerçeve oluşturur istemeden.
Merkez Ankara projesi 1930’lu yıllarda Ankara ulaşım çalışmaları çerçevesinde Alman bir inşaat firması tarafından EGO için inşa edilen hangarların arazisinde inşa edilir. Ankara’nın en eski endüstri yapıları arasında bulunan 60×36 metre uzunluğunda ve 12 metre yüksekliğinde, yarım daire şeklinde 5 yapıdan oluşan bir endüstri mirasıdır EGO Hangarları. Korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması elzem olan hangarlar, tescil aşamasında yıkılarak arazisi peşkeş çekilir. Hangarlardan ranta uzanan bu yolculuk, kamu kaynaklarının, planlama ilkelerinin, mimarlık etiğinin, iş güvenliğinin nasıl iç edildiğinin de göstergesi. Kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesinden, TOKİ’ye, Emlak GYO’ya devrine, satışından, ihalesine, karma planlamasından AKM alanlarına hukuksuzca yapılan Millet Bahçesi’ne kadar tam bir hukuksuzluk abidesi gibi Ankara’nın merkezinde yükselen bu yapı, rant duvarı gibidir.
Merkez Ankara’nın oturma izni yok
Merkez Ankara, planlamasından, ruhsatlarına, çevresel etki değerlendirme raporlarından, EGO hangarlarını tescil davalarına kadar meslek örgütlerinin açtığı davalar sürerken 2017 yılında Yenimahalle Belediyesi kayıtlarında yeni inşaat, tadilat ve 2022 yılında tadilat ruhsatlarını aldığı tespit edilir. İskân aşamasının ise sorunlu olduğu açıktır. İskanı yani oturum izni olmayan inşaatta, Cumhuriyet’in kentsel politikalarının uygulayıcısı ve dünyada örneği olmayan biricik kurumu İller Bankası da bu hukuksuzluğa ortak olur.
Bir kuruşa 99 yıl kiralama
Merkez Ankara’da, Otel, AVM, cami, ofis, konut, dükkân gibi farklı kullanımlarda 3379 adet bağımsız bölüm bulunur. Toplam inşaat alanı 165 futbol sahası büyüklüğünde bir milyon 180 bin 15 metrekaredir. Ankara’nın trafiğini altyapısını kilitleyecek, kentin matematiğini bozacak devasa boyuttadır Merkez Ankara Projesi. Aynı zamanda bir cinayet mahali ve “organize kent suçu”
Emlak GYO, inşaatlar etap etap devam ederken, neredeyse her yıl gayrimenkul değerleme raporları hazırlatarak satışları gerçekleştirir. En son 2024 Mart ayında hazırlatılan değerleme raporuna göre Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş ve Başkent Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul yatırım ortaklığı ile 1 kuruşa 99 yıllığına kira sözleşmesi yapılır ve tapuya şerh koyulur. Hangi özel şartlarla 99 yıllığına 1 kuruşluk kira sözleşmesi neden yapılmıştır? kamuoyunun bilmek hakkıdır.
Üçte biri karşılığında büyük peşkeş
Değerleme raporunda “projenin tamamlanması durumunda bugünkü değeri 34.034.441.996,22-TL, Emlak Konut GYO A.Ş.’nin payına düşen gelirlerin bugünkü değeri ise 10.210.332.598-87-TL tespit edilmiştir.” Bir kamu arazisinin toplam değerinin üçte biri geliri karşılığında, nasıl peşkeş çekildiğinin göstergesidir bu maliyetler aynı zamanda.
Kent kırımı
Ankara’nın bağrına saplanan, tarihi EGO hangarlarını yıkarak yükselen Merkez Ankara projesi bir kent kırımıdır aynı zamanda. Atatürk Kültür Merkezi alanlarını Millet Bahçesi adı altında ranta tahvil eden, Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin yeşil sürekliliğini boğazlayan, kentin nefesini tıkayan, bir kent kırımı hatta başkent kırımıdır Merkez Ankara.
Kaleden Ankara’nın nasıl talan edildiğini derinlemesine görmek isterseniz Ankara Kalesi’nden bakmak kent suçları rotasının ilk durağıdır.
Cumhuriyet’in başkentinde Merkez Ankara projesi rantın nasıl merkeze alındığının göstergesidir. Siyasetçiler, yerel yöneticiler belediye meclis üyeleri ve Ankaralılar, Kaleden Ankara’nın nasıl katledildiğine derinlemesine bakmalı ve sonrasında, bu katliam yaşanırken ben ne yaptım diye kendine sormalıdır. İşte gerçek hak savunuculuğunun, etik değerlerin, Cumhuriyet’e ve onun Başkenti’ne sahip çıkmanın ilk adımıdır bu soru. Gerisi lafı güzaf…