AYŞE YILDIRIM
Üyelik başvurularını MİT’e havale eden partiye ne denir?
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, üç gün önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şöyle diyordu:
“Telefonlarımızı dinliyorsunuz, Meclis odalarını dinliyorsunuz. Kesin dinliyorsunuz.”
Bu suçlamanın gerekçesi hayli açıktı. Başarır, az sayıda CHP’li milletvekili ile o sabah TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek olan Bakan Yerlikaya’ya tepki gösterecekti. Başarır’ın anlattığına göre; CHP milletvekillerinin kayyım atanan Esenyurt Belediye Binasına sokulmamasını protesto için Yerlikaya’yı komisyon kapısında birkaç dakika tutarak “Nasıl bir duygu olduğunu” anlamasını sağlayacaklardı!
Ancak yine Başarır’ın anlattığına göre sabah milletvekilleriyle toplantı yaptıktan sonra emniyet görevlileri kendilerine “Kapıyı mı keseceksiniz?” demiş ve danışmanlarını salona almamıştı.
Başarır’ın sözlerini doğrular bir şekilde Bakan Yerlikaya yanında milletvekilleri ve çok sayıda polisle “organize” bir şekilde kapıya gelmişti.
İşte bu nedenle Başarır, İçişleri Bakanı’na “yasadışı dinleme” suçlamasını yöneltiyordu.
Türkiye için çok da yeni olmayan bir suçlama bu.
Öyle uzağa gitmeye de gerek yok. Çok sayıda davada, mahkeme dosyalarında “yasadışı” dinlemeler kayıtlara bile girdi.
CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da defalarca kendisinin, ailesinin, arkadaşlarının, belediye başkanlarının telefonlarının dinlendiğini hatta takip edildiklerini kesin bir dille söylemişti.
Öyle ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Milli İstihbarat Teşkilatı’nı (MİT) hem dinleme hem de Millet İttifakı’nı bozmaya çalışmakla suçlamıştı:
“Her devletin kendi istihbarat örgütleri vardır ve bu istihbarat örgütleri devletin, ülkenin menfaatleri için çaba harcarlar. Bunun için yemin etmişlerdir. Burada da devletin çıkarlarını değil de bir siyasal partinin çıkarlarına dönük bir çaba olursa, işte orada farklı bir şey çıkar ortaya. İstihbarat bizi dinleyebilir ben ülkenin aleyhine bir şey yaparsam… Rahmetli Ecevit’in de telefonları dinlendi, benim, eşimin, çocuklarımın telefonları hala dinleniyor. Bunlar normal değil. Ben dinlendiğimi gayet iyi biliyorum. Bilgiye dayalı söylüyorum.
Şimdi o dediğim sadakat devreye giriyor. Ülkenin çıkarlarına göre değil bir partinin çıkarlarına yönelik bir hareket tarzı çıkıyor ortaya. Yani ben iktidarım, iktidardan gitmemek için neleri yapabilirim, bu arayış içindeler…”
Devam ediyordu Kılıçdaroğlu:
“İşin özü su, kendisine ‘Milli’ diyen bir kurumun milli olması lazım. Kendisine ‘Milli’ diyen bir kurum bir siyasal partinin arka bahçesine asla dönüşmemeli. Tamamı için söylemiyorum bakın. Orada çok düzgün, namuslu, ülkesinin çıkarı için hayatını feda eden pek çok insan var. Ama kalkıp da kendisini bir siyasal partiye angaje ediyor ve siyasal partinin kendi koltuğunu korumak için verdiği talimatları yapıyorsa doğru değildir. Nokta.”
CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun “Nokta”sını iyi okuyamamış ki partisinin yurtdışındaki üyelik işlerini MİT’e “havale” etmiş.
Hem de partisinin Grup Başkanvekili’nin iktidara “Bizi dinliyorsunuz” suçlamasını getirdiği gün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en yakın isimlerden MİT Müsteşarı İbrahim Kalın ile görüşmesinde yurtdışı ofislerine çok sayıda üyelik başvurusu aldıklarını söylemiş Özgür Özel. Ama “FETÖ veya diğer terör örgütleri CHP’ye sızar” diye korkuyormuş!
“Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Özellikle şimdi ABD’de çok sayıda eyalette CHP’ye temsilcilik açacağız. Orada ciddi bir risk var. Almanya’da da PKK tehlikesi var. Onların orada söylediği bir söz sonra partiye mal oluyor. O açıdan çok tehlikeli… Bu konuda yardım istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler. Böyle de güzel bir sonucu oldu görüşmemizin.”
Daha birkaç hafta önce “Saray’dan birileri” tarafından “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni araştırmak ve karıştırmak için talimat almakla” suçladığı MİT’e yurtdışı parti üyelerini belirleme işini “havale” edişini böyle anlatıyor Özgür Özel.
Yani; CHP yurtdışında yapılan üyelik başvuruları listelerini MİT’e iletecek. MİT bakacak, inceleyecek! “Bu isimler güvenli üye yapabilirsiniz”, “Bu isimler olmaz, üye yapmayın” diyecek!
Açıkçası CHP üyelerini MİT belirleyecek!
Bu durumda CHP yöneticilerine söylenecek tek söz kalıyor:
Hem eski genel başkanınızın “iktidarın arka bahçesi” diye suçladığı, hem sizin daha birkaç hafta önce “Saray’dan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni araştırma ve karıştırma talimatı almakla” suçladığınız MİT’e yurtdışı örgütlenmenizi “havale” ettiğinize göre bundan sonra boşuna “dinleniyoruz” demeyin.