EVREN AYBARS
Yenidoğan Çetesi
Bugün yemek yazmıyorum kusura bakmayın. Bu kadar dehşete düşüren bir konu varken birkaç satır yazıp sonra her zaman yaptığım şekilde yemek tarifi yazamam.
22 yıllık sürecin yarattığı yozlaşma, çeteleşme, güç zehirlenmesi, mafyalaşma, hepsini gördük, neler neler yaşadık. Hepsini bir kenara koyduk. Bu sefer yaşanan şey bambaşka. İnsanların sağlığından rant çıkarmak ve bebeklerin...
Şimdi, ben dava dosyasını bizzat incelemedim, ve paylaşılan kısımlardan anladığım kadarıyla bahsedilen bebekler sağlık sorunlu doğmuş, bu nedenle yoğun bakıma sevk edilmeleri gerekmiş gibi duruyor. Okuduklarımdan anladığım bu şekilde, bu sevkler de ilk belirlemelere göre 19 tane özel hastaneye yapılıyor. Bu hastaneler ise yoğun bakıma yatan hasta bebekler üzerinden SGK'dan şişirilmiş faturalarla para alıp bu çeteye aktarıyor. Süreçte bakımsızlık veya yanlış işlem sonucu hayatını kaybeden bebekler olduğu da iddialar arasında. Çete öyle bir hale gelmiş ki, Nisan ayında konuyu araştıran savcıyı tehdit edecek kadar arsız.
Dava dosyasında olandan çok daha fazla bebeğin bu sistemde hayatını kaybetmiş olduğundan korkuluyor, dava ortaya çıktıktan sonra birçok kişi gazetecilere "Bizim de başımıza geldi" şeklinde ulaştığını gördük. Ayrıca çetenin sadece İstanbul'da değil başka şehirlerde de aktif olduğuna dair de ihbarlar var. Muhtemelen olayın büyüklüğü tahminimizin üzerinde olacak.
En berbat terör örgütünün bile bir amacı bir ülküsü vardır, bir azınlık grubuna bağımsızlık vs ister ve bu yönde ses getirecek eylemler yapar. Bakın amacım terörü ve terörizmi övmek değil burada ama o bile bir şekilde bir sebep, bir dava uğrunadır. Burada olan şey tamamen para uğruna yaşanıyor. Bizlerin ödediği vergilerle bütçesi oluşturulan SGK'dan haksız para alabilmek için.
Peki sistem nasıl işliyor, bebekleri sistemin içerisindeki hastanelere sevk ederek. Bir hastaneden diğerine sevk gerektiği zaman bu işlem 112 üzerinden yapılır, yani devlet kanalları üzerinden. Gazeteci Erk Acarer'in de yazdığı gibi, bu konu sadece Fırat Sarı ve Mustafa Kemal Zengin'in bir şekilde organize ettiği bir çete meselesi değil, bu işin ucunda bütün sağlık sistemi var. O sevkin organize edilmesi için 112 sistemine de sızılmış olmalı, o da il ve ilçe sağlık müdürlükleri, sağlık bakanlığı gibi bir çok yere varabilecek bir durum.
Ne yazık ki sistem o kadar çürük durumda işte. En çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz? Bu kadar kan dondurucu bir fikir ilk kimin aklına geldi, bunu etrafındakilere nasıl anlattı? Bu planı anlattığı "iş ortakları" o kişiye "Sen manyak mısın" diyemedi mi? Böyle bir şey nasıl gerçekleşebildi? Gerçekten aklım almıyor. Açıklayamıyorum. Doktorlar, Hipokrat yemini etmiş insanlar bunlar, bu vahşete nasıl kendilerini alet edebildiler? Bu kadar mı açsınız? Bu kadar mı gözünüz dönmüş?
Sağlık konusu sigortalar ve SGK üzerinden bir rant kaynağı haline geldi yıllardır. Kendimden örnek vereyim, 6-7 sene önce tam kapsamlı sigortamla gittiğim bir özel hastane (adı siyasetle anılmayan eski bir hastane bu) bir konuda pahalıca bir tetkik istedi ve sigortam bunu ödemedi, çok önemli bir konu da değildi, doktor ödemezlerse yaptırmanız şart değil dedi ben de yaptırmadım. Daha sonra son yıllarda açılmış ve adı siyasete yakın geçen bir başka hastanede aynı sigorta firmasında tamamlayıcı sağlık kapsamlı olarak gittiğim başka bir doktor da o testi istedi, ki benim sigortaya ödediğim tutar çok daha düşük, aynı test o zaman ilk denediğim zamana göre çok daha pahalı olmasına rağmen saniyeler içinde ödendi. O zaman çok şaşırmıştım, şimdi ise hiç şaşırmıyorum.
Muhalefete bu davada çok büyük bir görev düşüyor. Bu konu birkaç sosyal medya mesajı ve milletvekili görevlendirmeyle değil, tüm kapasitesini bu konuya vererek insan sağlığından rant devşiren bu çetelerin en tepesinde kim varsa bunu ortaya çıkarılması için destek vermeli. Avukat milletvekilleri gerekiyorsa barolarla beraber mağdur ve imkanı olmayan ailelere hukuki destek sağlamalı. Bu insanların soracağı hesap onlara borcunuzdur.