ÖZER ÇELİKSÜNGÜ

ÖZER ÇELİKSÜNGÜ

Beşiktaş’ta güneş yeniden doğacak mı?

Beşiktaş’ta Valerien Ismael dönemi sona erdi. Ismael yönetiminde Beşiktaş,19 maçtan 8 galibiyet, 8 beraberlik ve 3 mağlubiyetle ayrıldı. Fransız hocanın yerine Beşiktaş’ın ve ülke futbolunun yakından tanıdığı, kulübü 2015-2019 yıllarında çalıştırmış ve bu 4 yılda 2 şampiyonluğun yanına kulüp tarihinin en başarılı Şampiyonlar Ligi sezonunu eklemiş Şenol Güneş geldi. Beşiktaş, Şenol Güneş’le son yılı opsiyonlu 2,5 yıllık bir sözleşme imzaladı.

Bu yazı, Şenol Güneş’e geri dönüş sürecini, Valerien Ismael’in yenik düştüğü genel bir algıyı ve Şenol hocanın eldeki kadroyla neler yapabileceği üzerine olacak.

Valerien Ismael Nerede Başarısız Oldu?

Bayern Münih’in teknik direktörü Julian Nagelsmann günümüz futbolu için ‘’%30’u taktik, %70’i sosyal beceri’’ der. Ülkemizde ne yazık ki sahaya bakıp futbolu görerek konuşan insan sayısı az olduğundan (ya da bu insanlar yeterince dinlenmediğinden az sayıdaymış gibi görünüyor), getirilen eleştirilerin hemen hemen tamamı ikna edilememekten kaynaklı. Kulübünüzü, oyuncularınızı ve medyayı ikna edebilmek günümüz teknik direktörlerinin en büyük mücadelesi. Bu da Nagelsmann’ın güzelce belirttiği gibi taktiksel olmaktan öte sosyal bir unsur.

Türkiye’de medyayı ikna etme ayağı dil bariyerinden ötürü yabancı teknik direktörler için ciddi bir handikap. Bir de tabi ‘ligi tanıma’ zırvası var. Birisi burayı önceden tanısa gelir miydi emin değilim doğrusu. Hele ki önceden dikkat çeken bir başarı veya bir özgeçmiş ile gelmiyorsanız (bakınız Jorge Jesus). Bundan ötürü de kötü bir süreç yaşandığında yabancı uyruklu hocaların kredisi genelde yerlilerden daha hızlı tükenmekte.

Valerien Ismael için de bu belli bir doğrultuda geçerli. Geçen sezon ligin bitimine 8 hafta kala gelmiş bir hocanın üstüne sezon önü kampından itibaren kurulan anlamlandırılması zor olan baskı bu tahammülsüzlüğe dair önemli bir gösterge. Yabancı oyuncuya ‘fetiş’ seviyesinde bağlılık gösteren bir ülke futbolu olduğumuzu düşünürsek yabancı teknik direktörlerin spektrumun bu denli diğer ucuna düşüyor olması doğrusu şaşırtıcı.

Ismael’in üzerinde hak etmediği bir damga olduğu doğru. Ama, ben Beşiktaş kariyeri biterken kendisinden başka suçlayacak biri olduğunu düşünmüyorum. Zira, hoca kendisine sadık kalmadı. Süreç onun için her zaman yokuş yukarı bir savaştı. Fakat kendi oyun prensibinden dönmesi, onun sorumluluğunda. ‘’Esneklik iyidir… kendiniz karar veriyorsanız’’ Sevgili Önder Özen’in bu yorumu Ismael dönemindeki Beşiktaş’ın 3’lüden 4’lüye geçişi, bunun etrafında gelişen kimliksiz ve kırılgan futbolu iyi özetler nitelikte.

Son 6 maçtan sadece 1 galibiyet çıkması, Başakşehir, Trabzon ve Fenerbahçe maçlarından sadece 2 puan toplanabilmesi ayrılığın altındaki ana itici güç oldu. Eminim Ismael, özellikle son maçlarda kendi oyun prensiplerinden verdiği tavizlerden ötürü huzursuzdur. Ne de olsa kaybedecekseniz bile kendi fikirlerinizle kaybetmek isterseniz. Buradan Frank Sinatra’nın My Way şarkısının sözlerine geçmeden devam edelim.

Tabi bu süreçte asla göz ardı edilmemesi gereken bir de oyuncu cephesi var. Valerien Ismael’in en büyük yenilgisi bu cephede oldu. Oyuncuları kendi sistemine ikna edemedi. Oyuncuların sık sık, açık bir şekilde sahada oynanan oyunu eleştirdiğini, hocanın dilediği belli mevki tanımlamalarından memnun olmadıklarını gördük. Bütün bunların birleşimiyle her hamlesinin ardında ciddi bir kaygı yatan, ürkek bir Beşiktaş ve Valerien Ismael bölümünün sonunu gördük.

Şenol Güneş Acil Bir Atama Mı? Yoksa Başından Beri Plan Mıydı?

Öncelikle bu bir komplo teorisi değil. Doğru insan ve doğru zamanı denkleştirmek adına ara süreci geçirecek atamaların yapılması sporda olağan bir durum. Valerien Ismael’den Şenol Güneş’e yapılan geçişin bu tanıma uyabileceğini düşündüren belli unsurlar var:

• Beşiktaş ayrılığının ardından Şenol Güneş yönetiminde milli takımın belki de tarihindeki en kötü uluslararası turnuva performansını sergilemesi ve oradan ayrılığa kadar gidilen süreçte Şenol Güneş’in isim olarak son derece yıpranmış bir hale gelmesi, onu Sergen Yalçın/Önder Karaveli sonrası bir atama olarak pek ideal kılmıyordu.
• Valerien Ismael’e gidilen yolda hocayla ayrılık şartlarının en baştan sıkı şekilde tasarlanmış olması. Ismael, sözleşme fesih bedeli olarak 400 bin Euroluk bir ödeme aldı. Futbol tarihimizde bu meblağ yabancı bir hoca için son derece makul denebilir.
• Son olarak da elbette Beşiktaş başkanı Ahmet Nur Çebi’nin hocayla olan iyi ilişkisi.
Ahmet Nur Çebi’nin burada Fikret Orman sonrası dönemde akıllı hareket ettiğini söylemekte fayda var. Valerien Ismael atamasında da bu öyleydi, Şenol Güneş atamasında da öyle. Önümüzün Dünya Kupası olduğunu düşünürsek bu zamanlar, teknik direktörlerinden tam olarak memnun olmayan takımların değişime gitmesi için harika bir pencere.

Dünya Kupası’yla beraber 6 haftalık arada yeni gelen hocalar sezon ortasında adeta bir sezon önü kampı yapma fırsatına sahip oluyor. Bu aralıkta eldeki oyuncuları iyice elden geçirip kendi oyun prensiplerini takımlarına aktarabilirler. Ayrıca sezon arası transfer döneminin de Dünya Kupası’ndan kısa bir süre sonra gelecek olması, bu zaman aralığını yeni bir hoca getirmek için biçilmiş kaftan kılıyor.

Şenol Güneş Ne Yapar?

Şenol Güneş, ülke futbol tarihinin görmüş olduğu en büyük yerli teknik direktörlerden birisi. Kimine göre en iyisi. Nasıl bittiğine bakarsak, felaket ötesi bir milli takım süreci geçirdi, fakat artık onla arasına makul bir mesafe koydu. Yeniden önüne gelen Beşiktaş fırsatı, onun tekrar ışık saçması için hayati bir şans. Zira, burada da milli takım düzeyinde kötü bir macera geçirirse, hocayı bir daha teknik direktör olarak futbolun içinde göremeyebiliriz. Milli takımda yaşadığı büyük başarısızlık onun için gizli bir lütuf olabilir. Çünkü bu tür çakılmalar teknik adamların kendilerine dönüp bakmalarını ve yeni şeyler üretmelerine neden olur.

‘Eskiye dönmek’ kavramı hayatın ve Türkiye’de futbolun içinde sıklıkla oluyor. Ama ben Şenol Güneş’in yeniden başa gelişinin bundan daha farklı bir kategoride olduğuna inanıyorum. Her halükarda kısa vadede Şenol Güneş atamasının Beşiktaş’a iyi geleceğini düşünüyorum. Takımın başında ilk maçta alınan 5-2’lik Ümraniye Spor galibiyeti güzel bir giriş oldu. Futbol olarak, sahada hocayı memnun etmeyecek şeyler olmuş olsa bile, taraftarı doyuran bir skor oldu.

Fakat bu cumartesi oynanacak Galatasaray karşılaşması, Güneş ve onu anlamaya çalışan oyuncuları için zorlu bir sınav. Derbi maçları, taraftarların pek anlayış göstereceği türden maçlar değildir. Olası bir pozitif sonuç erken dönemde hocanın elini oldukça güçlendirir.

Önümüz Dünya Kupa’sı ve lig uzun. Şenol Güneş’in oyunculara ‘dokunması’ için önünde bol bol fırsatı olacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
ÖZER ÇELİKSÜNGÜ Arşivi
SON YAZILAR