Demirtaş’ın dediği gibi: Birlikte kazanma zamanı

Yeni yıl için birbirimize “sağlık, mutluluk, huzur” dileriz. Yeni bir başlangıçtır, umuttur yeni yıl. Çoğunlukla uygulayamayacağımız yeni planlar yaparız, yeni kararlar alırız; sigarayı bırakırız, spora başlarız, mutlaka yurt dışına gideriz, para biriktiririz, yeni bir iş ve belki bir aşk buluruz…

Bütün bunlar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının büyük çoğunluğu için eskilerde kaldı artık.
Dün bir gazetenin manşetinde şöyle bir haber vardı. Samsun’da bir öğretmen ilkokul 4. Sınıf öğrencilerden 2023’ten beklentilerini yazmasını istemişti. Çocukların istekleri şöyleydi:

“Borçlarımızın kapanmasını isterim.

Fiyatların düşmesi.

Dolar düşsün ve daha artmasın.

Her şey ucuz olacak, yemekler ucuz olacak, herkes mutlu olacak.

Zeytin yağının ucuzlamasını istiyorum.”

Sınıfını geçmeyi, notunu yükseltmeyi, bisiklet, oyuncak, ayakkabı, mont belki de çağın gereği bir cep telefonu istemesi gereken çocuklar bunlar.

İşte bu çocukların umutlarının, beklentilerinin çalındığı bir yılı daha geride bıraktık.

Peki 2023’te bu çocuklara çocukluklarını, umutlarını geri verebilecek miyiz?

Recep Tayyip Erdoğan, henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken verdiği bir söyleşide şöyle diyordu:

“Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar, orada ineriz”. “Demokrasi amaç değil araçtır.”

Yıl 1996 idi.

Bu gece saat 24.00’ten itibaren artık 2023’teyiz. Tam 27 yıl geçti Erdoğan’ın bu sözlerinin üzerinden. Ve öyle de oldu. Dediğini yaptı, demokrasi tramvayından çoktan indi.

Türkiye tek adam rejiminin yarattığı baskının, hukuksuzluğun, ekonomik bunalımın altında ezildikçe ezildi.

Şimdi kader yılındayız.

Önümüzde normal koşullarda Haziran ayında yapılması gereken bir Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimi var. Ama öyle görünüyor ki seçim Haziran’a kalmayacak. Saray’ın yeni Seçim Kanunu’nun yürürlüğe gireceği 6 Nisan sonrasında yapmak istediği ortada. Kulislerde 30 Nisan tarihi dolaşıyor. Ancak bunun için de Meclis’te muhalefetin oyuna ihtiyaç duyacak. Muhalefet destek vermezse ki daha önce destek vermeyeceklerini açıklamışlardı, o zaman Erdoğan, seçim kararı alabilir. Ama bu durumda da Anayasa gereği Cumhurbaşkanı adayı olamaz.

Önümüzde çok iki önemli tartışma konusu var.

Ama bugünden Erdoğan’ın öyle ya da böyle aday olacağını söylemek için falcı olmaya gerek yok.

Bakmayın siz “Erdoğan kazanamayacağı seçime girmez yerine başkasını aday gösterir“ diyenlere. Tam aksine Erdoğan, seçimi kazanmak için elinden geleni yapacak. Bugüne değin yaşadıklarımız da bunun açık göstergesi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun dün Habertürk’ten Nihal Bengisu Karaca’ya verdiği söyleşideki şu tespiti çok önemli:

“İmamoğlu’nu ya da Yavaş’ı istiyoruz, onlardan biri aday olurlarsa mutlaka kazanır demek cahilce bir iddia. Erdoğan’ın politik birikimini, mali imkanlarını, yargıdaki imkanlarını hafife alıyorlar. Erdoğan buldozer gibi ezip geçer.“

Evet, Erdoğan’ın topyekun muhalefeti ezip geçmeye çalışacağı bir yıla giriyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve başlatılan “terör“ soruşturması bunlardan biri.

Altılı Masa’nın adayının açıklanmasıyla ortalık daha da hareketlenecek. Çok uzun zamandır “adayınızı açıklayın“ diyen iktidar bloğu elbette açıklanacak ismin üzerine elindeki tüm devlet gücüyle gidecektir.

HDP’nin Hazine yardımının kesilmesi isteminin ve partinin kapatılma davasın sonucunun yaratacağı etkiyi de unutmamak gerekiyor.

Artan hayat pahalılığı, yükselen yoksulluk ne yazık ki 2023’te de halkın belini bükmeye devam edecek.

Saray’ın bizlere hazırladığı yeni oyun planlarının çok iç açıcı olduğunu düşünmek elbette saflık olur.

Diğer yandan bu ucube sistemden kurtulmak isteyen geniş bir muhalefet bloğu var.
Altılı Masa ile Emek ve Özgürlük İttifakı işte bu sosyal muhalefeti siyasette temsil edecek.
Evet Türkiye için kader yılı.

Demokrasi rayına geri mi dönecek ülke yoksa bu karanlıkta kaybolup gidecek mi?
Hep dediğimiz gibi buna da muhalefet karar verecek.

Sadece seçime giderken değil seçim günü de sandık güvenliği için amasız fakatsız bir işbirliğinin temelinin atılması elzem.

Haksız hukuksuz bir şekilde yıllardır içeride tutulan Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi “Şimdi hep birlikte direnme ve hep birlikte kazanma zamanı“.

Ve çocuklara umudunu geri verme zamanı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AYŞE YILDIRIM Arşivi
SON YAZILAR