SERHAT TUTKAL
Peru’da Castillo iktidardan düşmez ama yapabilecekleri sınırlı
6 Haziran 2021 tarihinde gerçekleşen Peru başkanlık seçimleri ikinci turunun ardından solun adayı Pedro Castillo oyların yüzde 50,13’ünü alarak eski diktatör Alberto Fujimori’nin kızı aşırı sağcı Keiko Fujimori karşısında galip gelmişti. 28 Temmuz 2021’den itibaren başkanlık görevini sürdüren Castillo’nun görevden azledilmesi talebi 28 Mart Pazartesi günü Peru Kongresi’nde oylandı. 130 üyeli Kongre’nin Castillo’yu azledebilmek için 87 oya ihtiyacı vardı, Castillo aleyhine çıkan oylar 55’te kalınca Castillo’nun başkanlığı düşmedi.
PERU'DA BAŞKANLIK SEÇİMİ VE İSTİKRAR
Geçtiğimiz altı yıl içerisinde Peru altı farklı devlet başkanı gördü. 2016’da görev süresi dolan ve tekrar seçime giremeyen Ollanta Humala yerine seçilen Pedro Pablo Kuczynski’nin ikinci turdaki rakibi de Keiko Fujimori’ydi. Merkez sağın adayı Kuczynski oyların yüzde 50,12’sini alarak seçimi kazanmıştı. 28 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlayan Kuczynski’nin görevden azledilmesi talebi üzerine 21 Aralık 2017’de toplanan Kongre’de aleyhte 78 oy çıkmıştı. Başkan’ın azledilmesi için 130 Kongre üyesinin en az 87’sinin oyu gerektiğinden Kuczynski başkanlık görevine bir süre daha devam edebildi.
Görevden azledilme oylaması rüşvet ve yolsuzluk iddiaları sebebiyle gerçekleşmişti. Oylamanın ardından rüşvet ve yolsuzluk iddialarının daha da artması üzerine 22 Mart 2018 tarihinde yeni bir azletme oylaması yapılması kararı alındı. 21 Mart günü Kuczynski’nin bu oylamada kendi lehine oy kullanmaları için Kongre üyelerine rüşvet teklif ettiğini gösteren bir videonun yayınlanmasının ardından Kuczynski başkanlıktan istifa etmişti.
Kuczynski’nin yerine gelen başkan yardımcısı Martín Vizcarra’nın görevden azledilmesinin görüşülmesi kararı (bu karar 130 Kongre üyesinin 52’sinin oyuyla alınabiliyor) 65 Kongre üyesinin oyuyla 11 Eylül 2020 tarihinde alındı.18 Eylül’de yapılan oylamada Vizcarra aleyhine yalnızca 32 oy çıktı. Kısa süre sonra 9 Kasım 2020 tarihinde tekrar bir görevden azletme oylaması yapıldı, burada Vizcarra aleyhine 105 oy çıkması üzerine Vizcarra’nın başkanlığı sonlandı.
Onun yerine göreve gelen Kongre başkanı Manuel Merino da beş gün sonra istifa etti. İki gün sonra Merino’nun yerine onun ardından Kongre başkanı olan Francisco Sagasti başkanlığa geldi. Sagasti’nin ardından yapılan seçimi kazanan Castillo da Peru’nun son altı yılda gördüğü altıncı başkan oldu. Yani, Castillo’nun azledilmesinin oylanması Peru için şaşırtıcı bir gelişme değil. Görev süresi boyunca birkaç kez daha oylanacaktır herhalde. Başkanlık sisteminin ne kadar istikrarlı bir sistem olduğunu Perulu siyasetçilere aktarmayı unutmuş olsalar gerek.
KONGRE'DE MEVCUT DURUM
Peru Kongresi’nde çoğunluk Castillo destekçilerinde değil. 130 üyeli Kongre’de üç partiden oluşan 44 üyelik bir azınlık hükümetinden söz etmek mümkün. Castillo’nun azledilmesi oylamasında bu 44 üyenin tamamı ret oyu kullandı. Bunlara ilaveten liberal Alianza para el Progreso’nun (İlerleme İttifakı) 15 üyesinden beşi, Hıristiyan Demokrat Somos Perú’nun (Peruyuz) beş üyesinden üçü, merkez Partido Morado’nun (Mor Parti) üç üyesinden ise ikisi Castillo lehine oy kullandı. Böylece Castillo lehine 54 oy çıkarken, Castillo aleyhine 55 oy çıktı. 19 Kongre üyesi ise çekimser oy kullandı.
Gördüğünüz üzere Peru, Kongre üyelerinin tamamının oy kullanabildikleri bir ülke, bu yönden yasama organı üyelerinin hangisinin tatilde hangisinin futbol maçı izlemekte olduğu belli olmayan bazı ülkelerden ayrışıyor.
Castillo’nun azledilmesi için 87 oy lazım demiştim. Zaten Castillo destekçisi azınlık hükümeti üyelerini çıkarınca geriye 86 üye kalıyor. Yani bu üyelerin tamamının ve Castillo destekçilerinden de en az birinin Castillo’nun azledilmesi yönünde oy kullanması gerekiyor ki Castillo’nun başkanlığı sonlanabilsin. Yakın gelecekte bu yönde bir gelişme yaşanmasını beklemiyorum.
52 üyenin oyuyla azletme süreci başlatılabildiği için bu süreç birkaç kez daha tekrarlanacaktır. Peru iç siyasetinde ortaya çıkacak gelişmelere göre orta veya uzun vadede Castillo’nun görevden azledilmesi mümkün olabilir fakat şu an için bu yönde büyük bir risk olduğunu sanmıyorum.
CASTILLO'NUN SAVUNMASI
Castillo Kongre’deki savunmasına hukuka ve kurumlara saygı duyduğunu, Kongre’nin azletme süreci başlatmasının yasal bir hak, söz konusu olanınsa demokratik bir süreç olduğunu, kendisinin de bu çerçeve içinde savunmasını yapacağını belirterek başladı. Ardından kendisi gibi bir kırsal bölge öğretmeninin Peru başkanı olmasını mümkün kılan Peru demokrasisini öven Castillo eleştiriye açık olduğunun tekrar altını çizdi. Bunun ardından ise kendisine yönetilen “ahlaki yetersizlik” suçlamasının olgulara dayanmadığını, herhangi bir kanıtla da desteklenmediğini anlattı.
Kendisine yönelik suçlamalara dair yapılacak her türlü soruşturmayı destekleyeceğini belirten Castillo, Kongre üyelerini işbirliğine davet etti. Savunmasını Quechua dilinde sonlandıran Castillo’nun, devlet başkanı olarak kürsüde bu yerli dilini kullanması ırkçı Peru sağıyla uzlaşma niyetinde olmadığı beyanı yönünde okunabilir. Savunmanın temelinde sürekli gerçekleşen başkan değişikliklerinin istikrarsızlığa yol açtığı ve azletme mekanizmasının daha dikkatli kullanılması gerektiği tespitinin yattığı söylenebilir.
Castillo radikal bir siyasetçi değil, özellikle dış politika konusunda aldığı pozisyonda iç siyaset hesaplarının büyük etkisi var. Castillo’nun 3 Şubat’ta Brezilya’nın aşırı sağcı başkanı Bolsonaro’yla çektirdiği aşırı samimi fotoğraf sol çevrelerin tepkisini çekmişti. Castillo, iç politikada da benzer hamleler yaptı. Bazen başbakan olarak da adlandırılan bakanlar kurulu başkanlığına 1 Şubat’ta sağcı Héctor Valer’i atadı, Valer’in eşine ve kızına şiddet uyguladığının ortaya çıkması üzerine Valer istifa etmek zorunda kalınca 8 Şubat’ta yerine sağcı Aníbal Torres atandı. Onlardan önce bu görevde maden şirketlerine karşı mücadelesi ve köylü aktivistlere verdiği destekle bilinen Mirtha Vásquez bulunmaktaydı.
Castillo’nun görevde geçirdiği sekiz ayın ardından kabinedeki 19 bakanın 16’sı değişti, 29 Temmuz’da göreve başlayan kabineden yalnızca Kalkınma, İnşaat ve Dış Ticaret ve Turizm Bakanları hala görevde. Castillo’nun devamlılıktan ziyade siyasal dengelere öncelik verdiği, bu yüzden de sıklıkla kurmaylarını değiştirdiği görülüyor.
BİTİRİRKEN...
Pedro Castillo’nun yakın gelecekte iktidardan düşmeyeceğini öngörebiliriz. Bununla beraber, seçim öncesinde Peru’da yarattığı heyecanın biraz sönümlendiği görülmekte. Kurumların zayıf, yetişmiş kadro ihtiyacının ise büyük olduğu söylenebilecek olan Peru’da Castillo’nun yapabilecekleri sınırlı. Bu koşullar altında önceliğinin azledilmeden görev süresini tamamlayabilmek olmasında yadırganacak bir taraf yok.
Solun seçimleri kazanması kendi başına yeterli olmuyor; özellikle yolsuzluğun yaygın, kurumlarınsa zayıf olduğu ülkelerde göreve gelen sol adayların birlikte çalışacak kadro bulmakta ve projelerini hayata geçirmekte zorlandıkları görülüyor.